"Şey, zamanın 'geçtiğini', önümüzden akıp gittiğini düşünürüz; ama ya biz öne doğru, geçmişten geleceğe, sürekli yeniyi keşfederek gidiyorsak? Böyle bir zaman akışı, biraz kitap okumaya benzerdi, anlıyor musunuz? Kitap orada, tümüyle, kapağının içinde. Ama öyküyü okumak ve anlamak istiyorsanız, ilk sayfadan başlamalı, sonra ilerlemeli, hep sırayla gitmelisiniz. Böylece evren çok büyük bir kitap, biz de onun çok küçük okuyucuları olurduk."
Aslına bakarsan, ölümünü düşünmek gereklidir ve ben olsam bunu zorunlu tutardım. Okullarda hayat ve ölüm diye bir ders olmalı. Kara mizah zannetme bunu. Üstelik eğlenceli olurdu. Daha çocukluktan öleceğimiz gerçeğiyle yüzleşirdik. Öğretmenim Mori'yle Salı Buluşmaları adlı harika kitap bize ölmeyi öğrenmenin, yaşamayı öğrenmeye yardımcı olduğunu anlatır. Ben bir adım ileri gitmek istiyorum: Ölümünü, detaylarını, sonunun nasıl olacağını düşün. O zaman hayatını da daha detaylı planlayacak, şu hayatta neler yapmak istediğini daha iyi anlayacaksın.