Hayatımın en zor dönemlerinden birinde okuduğum 
Pembe Fili Düşünme kitabı ikinci kez okumak belki de hayatım boyunca kendime en acımasızca eleştiriler yaptığım, başarısızlık korkusunu dibine kadar yaşadığım, farklı farklı endişeler nedeniyle tetiklendiğim bu zamanlara denk geldi. 
Zeynep Selvili Çarmıklı ikinci defa en gerekli zamanda kalbime ve yoluma ışık tuttu.
Gerçekten de insanın kendine şefkat göstermesi, başka bir canlıya göstermesinden daha zor. Oysa ki en çok kendimizden şefkat görmeye ihtiyacımız varken… İşte bu muhteşem kitap bize bunu göstermek için yazılmış. Üzerime yapıştırılan veya yapıştırdığımız etiketlerin aslında bizi tanımlamakta ne kadar yetersiz olduklarını, korkularımızı bize engel değil de yoldaş olarak görmeyi başardığımızda, değiştiremeyeceğimiz olaylar, kişiler veya duygular karşısında mücadele etmek yerine kabul ettiğimizde hayatımızın değişeceğini çok güzel ve anlaşılır örneklerle aktarıyor.
Kitabın içinden bir bölüm ile kitabı herkese tavsiye ediyor ve mutlaka okunması gerekenler tavsiyesi listemde daha üst sıralara ekliyorum.
“Dilerim hayat bize adil davranmadığında, biz kendimizi adil davranırız. Çünkü elimizde olmayan onca şeye rağmen, kendimize nasıl davranacağımız kendi elimizde. Bizim elimizde acıyan yerlerimize nasıl bakacağımız.
Dilerim ki, acımız geçene, dinene kadar, acele etmeden, her şeyin bir zamanı olduğuna güvenerek kendimize destek olur, iyi bakarız bundan böyle… Şefkatle.”
Çalınan Dikkat
Günümüzde herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Kişisel gelişim kitabı gibi düşünmeyin veya yalnızca araştırma. Bu kitap aynı zamanda çözüm odaklı yaklaşımıyla bizleri 
Çalınan Dikkat 
Johann Hari aydınlatarak çözümler sunuyor. Uzun zamandır neden ertelediğimi düşünüyorum, sanırım sıkıcı araştırmalardan ibaret olacağını düşünmüş olmalıyım. Dili Alain De Botton kadar basit ve kolay okunabilir, incelemeleri ise detaylı ve aydınlatıcı.
Silikon Vadisi’nin bizleri kukla olarak oynattığının farkındaydık zaten ancak yaşamımızdaki her alana derinlemesine yayıldıklarının bu kadar farkında değildim açıkçası. Ve dikkat sorununun yalnızca telefon/tablet/bilgisayardan ibaret olmadığını, yaşamımızda kötü giden koşullar ve yaşam şartlarının da büyük etkisi olduğunu, bireysel düzlemden çok genel düzlemde değiştirilmesi ve iyileştirilmeler yapılması gerekiyor.
Asansör, Beyza Alkoç 2/10
inceleme yazıp yazmama arasında çok kaldım.
diğer incelemeleri okuduğum vakit herkesin abarttığını ve bu yüzden sevmediklerini düşünmüştüm. ama asla düşlediğim gibi çıkmadı kitap.
ilk olarak, tanışma hikâyeleri çok absürt kaçıyordu. iki ayrı insan iki ayrı düğün ve tanıştıkları ilk gece birlikte olma gibi bir saçmalık??
Nefes ve Enes...
aldatmayı normalleştirip her şeyi akışına bırakmak, ne biliyim çok saçma!!
kitabın sonunda bir de utanmadan karakterlerimiz aşk yaşamanız için tavsiyeler veriyor...
bu neydi dediğim bir kitap oldu. kısa tutmak istiyorum ve öfkemi de kendime saklıyorum.
wattpad, klasik, bilimkurgu fark etmeksizin her türden kitap okuyan bir insanım. son bir kaç yıldır okuduğum kitapların arasındaki en absürt, manasız kitaplardan biriydi. vakit kaybı mı? -vakit kaybı.
bu gibi kitaplar yüzünden insanlar wattpad kitap türüne karşı ön yargı besliyor işte...
bir daha 
Beyza Alkoç'un kitaplarını okur muyum? orası bile meçhul!
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,7bin okunma
Gümüş Kurşun: Enron'un İnanılmaz Yükselişi ve Önlenemeyen ÇöküşüPeter Elkind · Scala Yayıncılık · 20058 okunma