Sercan Leylek’in ilk okuduğum kitabı olan ‘Duvar ve Adam’ da gördüğüm farklı tarzı, bu kitabında da bana fantastik tadında, tarihi seyrinde bambaşka tatlar tattırdı.
Okudukça şifreler çözülüyor, şifreler çözüldükçe gerilim artıyor, gerilim arttıkça kitabın nasıl bittiğini fark etmiyorsunuz.
Piri Reis’in zamanına rotayı çevirmek, mazinin dalgalı sularında yüzmek; deniz seyahatlerinde korsanlara eşlik etmek, Piri Reis’in haritalarına tanık olmak; aksiyona doymamak, mücadele etmek, adrenalin yaşamak istiyorsanız mutlaka okuyun; vaktinize keyif katacaktır.
Piri Reis’in amcası Kemal Reis’in vefatının arkasında bıraktığı hazine ve sır dolu vasiyetin Piri Reis’i sürüklediği maceraya tanıklık etmek isterseniz Piri Reis’in çizdiği haritaların sırrını siz de çözebilirsiniz.
Dan Brown tarzındaki bu fantastik, aksiyon romanının üslubunu gerçekten beğendim. Kitabın içinde kayboluyor ve karakterlerle özdeşleşip yeni maceralarda sürekli ilerliyorsunuz. Tarihsel dokusu o kadar gerçekçi ki, nerdeyse fantastik roman okuduğunuza inanamıyor ve merakla gizeme ve tarihe kendinizi kaptırıyorsunuz. Ansızın gelen sona aldırmak istemiyorsunuz ama kitap bitmiş ve öylece çevirecek sayfalar arıyorsunuz. Sonu istemiyorsunuz aslında, kitaba kendinizi kaptırmış ve Dan Brown romanlarındaki gibi bir iki yüz, üç yüz sayfa daha okumak istiyorsunuz ama en kötü kısmı da burası zaten: kitap çoktan bitmiştir.
Tarih sevenlere, sevmeyenlere farketmez; okuyanların zevkle vakit geçirecekleri bir eser.
İyi okumalar...
Kitapla kalın...
Zülfü Livaneli
Merhabalar... Zülfü Livaneli'nin özellikle tarihi
