İnce Memed kitabına dair hislerim ve incelemelerim
Uzun zaman nasıl başlayacağımı düşündüm, kitabın neresinden başlasam eksik kalırım gibi hissediyorum. Kitap İnce Memed’in küçüklüğünden başlayıp, Abdi Ağanın köylüye, Memed’in ailesine ve kendisine çektirdiği zulümden, Memed’in sevdiği kızdan, dağa çıkışından ve dağda ki öyküsünden bahsetiyor. Kitabın tasvirleri ve anlatım tekniği Dostoyevski romanları kalitesinde, cümleleri okurken, Çukurovayı, Dikenlidüzü köyünü, kaldıkları mağarayı, karakterlerin dış görünüşleri de dahil olmak üzere, en gereksiz denilecek mekanı ve karakteri bile senin gözünde canlandırmayı başarıyor. Kitabı okurken her satırında sanki kitap okumuyorsun da film izliyormuşsun gibi o anları canlandırabiliyorsun kendi kafanda. Yaşar Kemal’i kutlamak lazım, böyle güzel betimlemelere sahip ve de sıkmadan okutabilmek harikulade bir başarı. Olay örgüsü; lan acaba ileri sayfada ne olacak, İnce Memed ölecek mi, Hatice yaşayacak mı, köylü ne olacak, Ali bey ölecek mi sorusunu sordurup okumanın soluksuz devam etmesini sağlıyor. Bir sayfasında da durup da burayı es geçsem ne olur dedirtmedi. İnce Memed’in karakter gelişimi, düşünce yapısı, sevgisi, dostluk anlayışı güzel işlenmiş, gelişimi gözle görünür şekilde ilerliyor, bir anda şey demiyorsun, lan ne ara Memed bu kadar değişti demiyorsun. Kitabı tavsiye etmekle kalmaz, en sevdiğim kitaplar listesine dahi alabilirim, o kadar şahane bir eser. Teşekkürler 
Yaşar Kemal
Geçen sene bu tarihlerde, 2 Mayıs hayatımın en önemli günüydü. Ta ki bu sene evlenene kadar*. :)
Cânım 1000Kitap, her gün varlığına şaşırıyor ve şükrediyorum. Sadece bir insana 1 kitap okutabilmek bile mükemmel bir olayken 11 yıldır binlerce defa bunun gerçekleştiğini bilmek inanılmaz mutlu ediyor. ❤️
*bkz: 7. ok. :)
