Gerçek hiç olmadığı kadar acımasız.
Bu kitap, olayların ve olguların değil kişisel anıların; milyonlarca tutsağın defalarca yaşadığı deneyimlerin bir beyanıdır. Bir toplama kampının, oradan çıkanlardan biri tarafından anlatılan içeriden hikayesidir. Bu masal, yeterince anlatılmış (ancak daha az inanılmış) büyük dehşetler değil, küçük eziyetlerden oluşan birikimle ilgilidir.
Sayfa 17 - 1.Kısım: Toplama kampı deneyimleri
Davranışları anla, önceden kestir ve denetle. Yirminci yüzyıl biliminin, özellikle de bir davranış bilimi olarak psikolojinin sloganı budur. Psikolojinin hedefi budur. Peki bu hedef kimlerin çıkarlarına hizmet eder? Davranışlarımıza ilişkin toplu bilgi, endüstri sonrası düzenin gücünün dayanağıdır. Davranışlarımıza ilişkin bilgi, bu düzenlerin bizleri denetleyip sömürmesini sağlar. Bilgi güç demektir. Örneğin, kimi Đskandinav ülkelerinde ve Almanya'da ülke çapında bir nüfus sayımına halkın karşı çıkması, işte bu yüzdendir. Bilgi toplama, hakkımızda öğrenilebilecek ne varsa hepsini titizlikle tasnif eden ve bunları birbirleriyle paylaşan şirketlerin başlıca faaliyet alanlarından biridir. Ne zaman bir anket formu doldursak, ne zaman bir banka kartı için başvuruda bulunsak, ne zaman bir kitap kulübüne üye olsak, onlara bilgi sunmuş oluruz. Üzerinde hiçbir fikir yürütemeyeceğimiz herhangi bir konu yok mu? Kurulu düzen, bizim için planladığı her şey hakkında bir fikir sahibi olmaya yöneltir bizi. Anketlerde şunu ya da bunu ötekine tercih etmek yerine “bir fikrim yok” diyenlerin çoğunlukta olduğunu gösteren bir kamuoyu yoklamasına rastlayamamamız çarpıcı değil mi?
Reklam
Bilgi toplama, hakkımızda öğrenilebilecek ne varsa hepsini titizlikle tasnif eden ve bunları birbirleriyle paylaşan şirketlerin başlıca faaliyet alanlarından biridir. Ne zaman bir anket formu doldursak, ne zaman bir banka kartı için başvuruda bulunsak, ne zaman bir kitap kulübüne üye olsak, onlara bilgi sunmuş oluruz.
Sayfa 185Kitabı okudu
Anlamak isterdim
Her insan kendi anlamını,biçimini ve amacını yaratır.Başkalarının neler yaptığı neden bu kadar önemli oluyor?Sırf kendimizin değil diye neden kutsal sayılıyor?Neden sizin dışımızda ki herkes haklı oluyor da bir tek siz olamıyorsunuz?Neden başkalarının sayısı ,gerçeğin yerini alabiliyor?Gerçek neden bir aritmetik meselesi oluyor,onda da toplama işlemi oluyor?Neden her şey eğilip bükülüp mantık dışına çıkarılarak başka şeylere uydurulmaya çalışılıyor?Bir nedeni olmalı?Bilmiyorum.Hiçbir zaman bilemedim.
Auschwitz toplama kampında 31. Blokta 500 çocuk ve " danışman " denilen birçok tutsak bulunuyordu. Bütün imkansızlıklara rağmen gizli bir çocuk kütüphanesi kurmuşlardı . Sadece 8 kitaptan oluşan ufacık bir kütüphane... ● Kısa dünya tarihi ● Rusça bir kitap ● Analitik Geometri kitabı Bulunuyordu bu kütüphanede...
İnsanın Anlam Arayışı... Yazarı, Viktor Frank!.
Casus"lukla yaftalanan subayların, mutlaka okumanızı istediği kitabın ismi, İnsanın Anlam Arayışı... Yazarı, Viktor Frank!. Kapağın içine şu notu düşmüşler: "Bu kitap, Nazi toplama kamplarının en acımasızı Auschwitz'ten hayatta kalmayı başararak kurtulan ve daha sonra yaşadığı tutukluluk sürecini bilimsel yaklaşımlarla ve herkesin anlayacağı dille kaleme alan, Avusturyalı Profesör Viktor Frankl'ın eseridir. Yaşadığı haksız zulme, insani direniş sergilemekle kalmamış, kaleme aldığı bilimsel makale ve kitaplarla Nazilerin toplum vicdanında insanlık suçlusu olarak yargılanmalarına katkı sağlamıştır. Tarih, bu tür suçları işleyenlerin, er geç adalete muhtaç olduklarının sayısız örnekleriyle doludur. Ülkesine, milletine, devletine sadakatle hizmet etmiş olan bizlerin, alnı ak, vicdanı rahattır. Viktor Frankl'ın tanımladığı hayatın anlamı, bizler için vatan, millet, bayrak ve insan sevgisiyle ülkemize sadakatle hizmettir. Sizden ricamız ... Bu kitabı, dikkatle okumanız ve yaşanan sürece bir de Profesör Frankl'ın penceresinden bakmanızdır. Saygılarımızla, 22.01.2013, İzmir."
Sayfa 47 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2016Kitabı okudu
Reklam
Toplama kampı çarlığından gelen bir adamın kararmış kırışık yüzü, sırtındaki pamuk astarlı ceket, beceriksiz adımlar atan asker botları, bu parke döşemeler, kitap dolapları, tablolar ve avizeler dünyasıyla hiç bağdaşmıyordu.
Abdülkâdir Geylânî k.s.
Acele etme. Acele eden, ya hata yapar veya hatalı duruma yakın olur. Ağır ve temkinli hareket eden, o işte ya isabet kaydeder veya isabet etmeye yaklaşır. Acele şeytandandır. Ağır ve temkinli hareket etmek, Allahü teâlâdandır. Umumiyetle aceleye sebep, dünyalık toplama hırsıdır. Kanaat sahibi ol. Kanaat bitmeyen bir hazinedir.
Bu kitap, olayların ve olguların değil kişisel anıların; milyonlarca tutsağın defalarca yaşadığı deneyimlerin bir beyanıdır. Bir toplama kampının, oradan çıkanlardan biri tarafından anlatılan içeriden hikayesidir.
Sayfa 17 - Okuyan Us
Reklam
“Auschwitz'de insan hayatının hiçbir ederi yoktu, öyle ki bir kurşun bile insandan daha değerli olduğundan kimseyi vurmaya tenezzül etmiyorlardı. Toplama odalarında Zyklon gazı kullanıyorlardı çünkü hem ucuzdu hem de sadece bir bidonla yüzlerce kişi öldürülebiliyordu. Bir endüstriye dönüşmüştü ölüm, ne kadar çok kişiyi içine alırsa o kadar kârlı sayılırdı.”
Sayfa 11 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
"Eylemlerimiz bir süre sonra dikkatimizi toplama alışkanlığı elde etmemize, derhal çalışmaya başlamamıza ve aklımızı karıştıran arzularımızı önemsememize neden olur."
Sayfa 126Kitabı okudu
Neyse ki uçlarda yaşayan biri olmadım hiç
Kitapçalarlar vardır. Bunlar normal yollardan kitap sahibi olmak istemez. İlla ki çalacak, ancak o zaman tatmin olur. Kitap delileri vardır meselâ. Bunlarda kitap toplama arzusu durdurak bilmez. Kitabı okumak için almazlar, seyretmek, üzerinde yatıp uyumak, okşamak için edinirler. Bazıları da kitapgizlerdir. Kitabı kilit altında tutar, kimseye göstermez, kıskanırlar. Kitap düşmanları vardır; kitaptan tiksinir, nefret eder, elini bile süremez. Benimki en zararsızı. Kitapsever, tutkun. Kitapları seçip alırlar ama kafalarına koydukları kitaba sahip olmak için her fedakarlığa katlanırlar. Sahip oldukları kitaplardan başkalarına övgüyle bahsetmekten hoşlanırlar."
Hitler savaş alanında yenilmiş olabilir, ama sonunda kazandığı bir şey de oldu, der M. Halter, -çünkü yirminci yüzyılın insanı toplama kampını yarattı, işkenceyi yeniden canlandırdı ve başkalarının felaketlerine gözlerini yummanın mümkün olabileceğini öbür insanlara öğretti. Belki de haklıdır; terkedilmiş çocuklar var, kıyıma uğrayan siviller, suçsuz yere hapse atılanlar, yalnız kalmış yaşlılar, sokaklarda sarhoşlar, iktidarda deliler.
340 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.