Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
F Tipi = Diri diri mezara gömülmektir.
"Ve etrafımda sadece o masa, dolap, yatak, duvar kâğıdı, pencere vardı, aklımı dağıtabileceğim ne bir kitap ne bir gazete ne yabancı bir yüz ne bir şeyler yazmak için bir kurşun kalem ne de oynayabileceğim bir kibrit vardı, hiç, hiç, hiçbir şey yoktu. İşte ancak o zaman, otel odası sisteminin ne kadar şeytanca ve psikolojik açıdan ne kadar
Sayfa 51 - Olimpos YayınlarıKitabı okudu
Yahudiler Dachau'ya, toplama kampına gidiyorlardı. Bu iki hafta eder, dünyayı değiştirmek için iki hafta ve her şeyi mahvetmek için on dört gün.
Sayfa 406Kitabı okudu
Reklam
Homo Prospectus yani “geleceğe yönelik insan”
Çocuk büyüten, insanlara eğitim veren, birilerine bir şeyler anlatmaya çalışan herkes bilir: En büyük gayreti, insanları o anda anlatılan konuya odaklayabilmek, onları “şimdi ve şu anda” tutabilmek için harcarsınız. Çünkü insanların dikkati sürekli dağılır. Özellikle çocuklarda henüz ön beynin dikkat devreleri yeterince gelişmediği için, 10’lu
Sosyal destek ve iletişim açısından ne derece temelden yapılandırılmış olduğumuzu bolca konuştuk. Bu temel duygusal ihtiyaçlarımızı tatmin edebilmek için sosyal ağlar bize yepyeni imkânlar (!) sunuyor. Bu imkânlar sayesinde her birimiz internete her saniye milyonlarca bitlik veri yağdırıyoruz. Artık sadece bir şeyler yazıp göndermemiz yahut birtakım fotoğrafları aktif olarak beğenmemiz falan da gerekmiyor. Mobil cihazlarımız veya bilgisayarlarımızın içerisinde bulunan pozisyon ölçerler, jiroskoplar, hareket algılayıcıları, ekran aktivite kayıt yazılımları ve daha varlığının farkında bile olmadığımız yüzlerce farklı veri toplama aracı; yaptığımız en ufak jest ve mimikleri dahi sürekli kaydedip belli merkezlere sürekli bir veri akışı olarak göndermekte. Ceplerimizde taşıdığımız cihazlar, hani deyim yerindeyse “dijital amel defterleri” gibi ne yaparsak kaydediyor. Diyelim ki dijital bir metin okuyorsunuz. Bir sayfayı yukarıdan aşağıya izlerken sayfanın bazı yerlerini yavaş, bazı yerlerini hızlı geçeriz. Size o metni okuma kolaylığı sağlayan o uygulama neyse; büyük ihtimalle hangi sayfaların nerelerinde yavaşladığınızı, nerelere baktığınızı, ekranı hangi açılarda tuttuğunuzu, bulunduğunuz ortamın ışık miktarına kadar aklınıza gelebilecek her türlü veriyi kaydediyor. “Benim verilerimi kim ne yapsın?” diye düşünüyorsanız, haklısınız. Zaten amaç “bizzat sizin” verileriniz değil. Esas amaç “hepimizin” verilerini toplamak ve böylece davranışlarımızı yöneten kurallara dair karmaşık örüntüleri keşfedebilmek. Günümüzde belki de yapay zekâ teknolojisini en işlek olarak kullandığımız alan da tam burası.
1. ve 2. Dunya savaşı sonrasi toplumsal gelişmeler
İki dünya savaşı sonunda tüm Avrupa'da mutlak parçalanma daha yaşanmıştıır. Mutlak egemenlik peşinde koşan ülkelerde yönetimler değişmiş, sadece bununla da kalinmamış, sistemler de değişmiştir. İnsanlık tarihinin en kanlı paylaşım savaşları, yine gelişmiş, sanayileşmiş ülkelerin hesaplaşması şeklinde tarihselleşmiştir. Aydınlanma Çağı'nın yaklaşık
Sayfa 162Kitabı okudu
Maymun iştahlımıyım evet ancak bu kitap dururken Zweig de okunmazki...
Bu kitap, gerçeklere ve olaylara ilişkin bir açıklama olma iddiasında değildir, milyonlarca tutuklunun tekrar tekrar yaşadığı kişisel deneyimlerin bir özetidir. Bu, bir toplama kampının, orada bulunup da sağ kurtulmayı başaranlardan birisi tarafından anlatılan iç öyküsüdür. Bu öykünün konusu, zaten yeterince anlatılan (yine de yeterince inanılmayan) büyük dehşetler değil, yaşanan sayısız küçük acılardır. Başka bir deyişle bu kitap şu soruya cevap vermeye çalışacak: Ortalama bir tutuklunun zihninde canlandığı şekilde, bir toplama kampındaki gündelik yaşam nasıl bir şeydi?
Reklam
İlk bakışımla tüm hayallerim suya düştü, hatta sinirlendim. Bu kadar büyük bir tehlikeyi göze aldığım ve uçarı beklentilere girdiğim o kitap bir satranç kitabından başka bir şey değildi, yüz elli ustanın oyunlarının olduğu bir toplama kitap.
Sayfa 54 - OLMPIA YayınlarıKitabı okudu
- Peki sokaktan çöp toplayanların sayısı hakkında bilginiz var mı? - Sadece İstanbul’da 10 bin civarında. Türkiye’de 200 bin kadar olduğu tahmin ediliyor. Bu onların beş yıl önce verdiği rakam. Krizden sonra daha da artmıştır. Çünkü sermayesiz iş. Kimse sana çöpten kağıt toplama diyemez.
Sayfa 39
353 öğeden 231 ile 240 arasındakiler gösteriliyor.