--Bana bak delikanlı, dedim, burası kasap dükkanı değil, kuyumcu dükkanı hiç değil.
Burada tişört satmıyoruz. Kitap satıyoruz. Alıp okuyasınız, akıllanasınız, bilinçlenesiniz, Hanyayla Konyayı bilesiniz diye.
(Bu kurallar Taliban tarafından Afganistan'a girildikten sonra açıklanmış.)
Vatanımızın adı bundan böyle Afganistan İslam Emirliği’dir. Bunlar da bizim koyduğumuz, sizin uyacağınız yasalar:
Bütün vatandaşlar, günde beş vakit namaz kılacaktır. Namaz vakti başka bir iş yaparken yakalanan, kırbaçlanacaktır.
Bütün erkekler sakal bırakacaktır.
Bir kitap yazmak istediğimi söylemiştim.
“İçinde öyle bir cümle olsun istiyorum ki, kitabı okuyan biri o cümleye geldiğinde kitabı birden kapatıp sımsıkı göğsüne bastırsın.” Ağzından salyalar akan bütün yazar müsveddeleri gibi ben de okuyucu olarak bir kadını, onu düşlüyordum işte!
“Güzel bir kitap okumak ve ömrümün geri kalanını o kitabı okuduğum yerde geçirmek istiyorum,” demişti o. Sonra da bana dönüp sormuştu: “İnsan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?”
Deniz, balık,ağ,koku, Orhan Veli, Sait Faik..Bu yüzden bunu yazdım. Yazarken de mutlu etti beni kitap, biraz canımı yaktı ama.. Yazmak beni mutlu etti.
_