halksız şehirler değil kris, şehirsiz halklar çok halklar, çok şehirsizler, çok moral bozucu son günlerde çok kelimesini çok kullanıyorum her yıl yeni modelleri çıkıyor melankolinin içimden bir ses gelmiyor, hayır bazen geliyor içimden bir ses, sesin dışarıdan geldiğini söylüyor -iki saray odası alana bir saray odası bedava o montu almam iyi
1000Kitap sitesi sakinleriiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii!!!!!!!!!!!!! Bir kitap yazmak isteseydiniz adi ne olurdu????????
Reklam
O kadar kitap okuyoruz, gazete ve dergi okuyoruz, araştırıyoruz... Ama hala yazarken yazım hatası yapıyoruz. Hadi onu da geçtim, sesli harfleri katlediyoruz. Yahu, bir kelime de 2 tane sesli harf yazmak çok mu zor geliyor. Geliyorum yerine glyrm yazıyorsunuz ve ben okurken 2 3 saniye geçiyor. Bu kadar üşengeç olmayalım ve Türkçe'mize sahip çıkalım LÜTFEN!
Leyla Erbil'in Onur Behramoğlu'ya gönderdiği mektupların 2009-2010 dönemine ait bölümünden derlenmiştir. 9 Temmuz 2009 onur'cuğum, ne hoş oldu seni elinde ritsos'unla tuzla'da görmek bilemezsin. turgut'u elbette tanıdım. tomris dolayısiyle de bir ara yakındık. çok iyi bir şair ama benim en çok edip'le yakın dostluğum vardı. belki duygusal
ÜNLÜ MÜ ÜNLÜ 16 Yazarın “HADİ CANIM!” DİYECEĞİNİZ ÖZELLİKLERİ Ben yazılanların yalancısıyım:)) 1)Doğa tasvirli şiirlerin şairi olarak bilinen Schiller’in tüm bu eserlerini ,üzerinde sinekler uçuşan çürük bir elmayı koklayarak yazması gerçekten ilginç. Ama daha da ilginci var. Ünlü şair yazmak için elmanın kâfi gelmediği zamanlarda banyoya
Herkese keyifli geceler. Yaklaşık 1.5 yıldır bu siteye üyeyim ve son 9-10 aydır da aktif olarak burayı kullanıyorum.Siteyi keşfedeyim, istediğim kitapları ekleyebileyim derken kütüphanecilikten editör adaylığına kadar çıktım. Ve en önemlisi, burada çok güzel insanlar tanıdım ve tanımaya devam ediyorum. Bir de kitap repertuvarımı genişletiyorum. Kitap çetelesi tutmak için güzel bir ortam olduğunu söyleyebilirim. Burada birçok insanı kasten veya sehven kırdıysam onlardan bağışlanma diliyorum. Ve iyi arkadaşlıklar kurduğum için hatta birkaçıyla yüz yüze görüştüğüm için mutlu olduğumu da belirtmeden geçemem. Hele ki ortak noktamız ''Kitap'' olunca.. Sonuçta ölümlü bir dünyada yaşıyoruz.Olur da bu dünyadan erkenden göçüp gidersem, (Hayatının baharında veya çiçeği burnunda falan da derler) hiçkimseyle kötü bir durumdayken ayrılmak istemem. Biraz veda yazısı gibi oldu ama endişelenmeyin, bir yere gitmiyorum :) Yalnızca böyle bir şey yazmak geldi içimden. Sizleri seviyorum arkadaşlar. Kitap okumaya, öğrenmeye, ufkunuzu genişletmeye devam edin. Haydi eyvallah..
Reklam
Ben ki kitaplari bos zaman dilimleri icinde okunmasi gereken seylermis gibi dusunen insanlara kizarken, bu aralar hayat telasi icinde cok sevdigim kitaplarima hic zaman ayiramamaktan son derece muteessirim.Cunku kitaplar hayatin icindedir ve kitap okumayi hayatin akisi icinde gerceklestirdigimiz gunluk islerimiz gibi gormemiz gerektigini dusunurum hep! Allahim Allahim okuyacak kitap cok fakat gel gor ki dunyadaki zamanimiz cok kisitli... Cumlelerim ozellikle devrik, bu defa canim boyle yazmak istedi, huzurlu gecelerimiz olsun ins.
1980’li yıllardan sonra düşünce hayatımızın genel özellikleri köklü olarak değiştirilmiştir. Bu ülkede yaşayan insanlar bir bütün olarak düşünceden, sistematik fikirden, ideolojilerden, estetikten, etikten, bilimden uzaklaştırılmıştır. Bu yıllarda insanların temel referans kaynakları önemli oranda yerle bir olmuş, bunun yanı sıra okuma edimi köklü
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.