Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

0-6 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural

Adem Güneş

Öne Çıkan 0-6 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural Gönderileri

Öne Çıkan 0-6 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural kitaplarını, öne çıkan 0-6 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural sözleri ve alıntılarını, öne çıkan 0-6 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural yazarlarını, öne çıkan 0-6 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tokat atılan bir çocuk... Kolundan tutulup dışarı fırlatılan bir çocuk... Sinirlenildiğinde tekme atılan bir çocuk... Uğradığı fiziksel şiddetin acısı ile değil, aşağılanmışlığın acısı ile ağlar...
Sayfa 185
"Eti senin kemiği benim" diye öğretmene çocuk teslim etmek, bir insanlık ayıbıdır. Hiçbir çocuğun ne eti ne de kemiği bir başkasına "istediğin gibi kullan" diye hoyratça teslim edilecek değersizlikte değildir.
Sayfa 179
Reklam
Çocuğun iki doğumu vardır... Birisi fizyolojik doğumu, diğeri ruhsal doğumu... Fizyolojik doğum 9 ayda gerçekleşir. Anne karnındayken çocuğun gözü, burnu, kulakları oluşur; ayakları, parmakları oluşur. .. Ve bu fizyolojik organlar yeterli olgunluğa erişince dünyaya gelir çocuk. .. Ancak çocuğun ikinci doğumu için bir duygusal gelişime ihtiyacı vardır. Ama ruhun gelişimi fizyolojik gelişim gibi hızlı olmaz. Fizyolojik hız ile ruhsal hız arasındaki oran dörtte birdir. Ruh fizyolojiden dört kat daha yavaş gelişir... Adeta bir tırtıl gibidir Dokuz ayda dünyaya gelen çocuk, dört kat mesafeyle 3,5 yaşlarında ruhsal olgunluğa erişir. İşte bu yüzden, mizaçtan mizaca değişse de yaklaşık 3,5 yaşından sonra yaşama gözlerini açar çocuk... İçinde bulunduğu dünyayı fark etmeye ve bir bilinç seviyesinde etrafıyla iletişim kurmaya çalışır. İşte bu, çocuğun ruhsal doğumudur...
Anne göğsü kadar güven verici bir liman yoktur yeryüzünde...
Sayfa 25
Birçok ebeveyn, çocuğunun üzerinde baskı oluşturarak ona tesir edeceğini düşünür... Bu bir yanılgıdır. Çocuk büyüyüp güç sahibi bir yetişkin olduğunda ilk yapacağı şey, korku ile teslim olduğu kişiden uzaklaşmak olacaktır.
Sayfa 209
Reklam
Duyarsız bir toplum içerisinde duyarlı çocuk yetiştirmek, başka çocuklara yem yetiştirmektir.
Sayfa 179
Halbuki çocuklar da kırılır... İncinir... Ama yapacakları bir şey yoktur... Çünkü anne babalarına muhtaçtırlar... Ve aslında, kişilik bozukluğuna giden süreç, çocuğun incitilmesi ve aşağılanması ile değil; kendisini aşağılayan biri ile yeniden iletişime geçmek zorunda olmasıyladır... İnsan kendisini inciten kişiyle birlikte olmaya mecbursa kişiliğinden taviz vermek zorunda kalır...
Sayfa 199
Çocuk, ebeveynin "malı" değildir.
Üzerinde serbestçe hareket edebileceği, duygularına, vücuduna istediği gibi müdahale edebileceği bir "materyal" hiç değildir. Çocuğun duyguları da, bedeni de kendisine aittir.
Sayfa 153
İktidar mücadelesi için ağlayan çocuk istediğini elde ederse, bundan sonraki isteklerini elde etmek için ağlamasını daha da şiddetlendirir. İktidar mücadelesiyle ağlayan bir çocuk bu ağlamanın bir tesirinin olmadığını görmelidir ki ağlamaktan vazgeçsin.
Sayfa 193
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.