1. Cumhuriyetin Sonbaharı Gönderileri
1. Cumhuriyetin Sonbaharı kitaplarını, 1. Cumhuriyetin Sonbaharı sözleri ve alıntılarını, 1. Cumhuriyetin Sonbaharı yazarlarını, 1. Cumhuriyetin Sonbaharı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öyle anlaşılıyor ki, hala bu topraklarda sosyalist intelijansı teslim almadan ideolojik inisiyatifi ele geçirilmesi mümkün değil.
Nasıl ki tutarlı bir anti emperyalist olmak için aynı zamanda sağlam bir anti kapitalist olmak gerekiyorsa, günümüz dünyasında tutarlı bir anti kapitalist olmak için de aynı zamanda sıkı bir anti emperyalist olmak gerekmektedir.
Mahir Çayan’ın da çok yerinde bir analizle saptadığı gibi, “emperyalizm artık bir iç olgu” olduğu günümüz dünyasında, kapitalizme karşı mücadele de büyük ölçüde emperyalizme karşı mücadele üzerinden yürüyecektir.
Baskın Oran
Solcu olmak için kullandıkları bu iki kavramın tam bağımsızlık ve anti-emperyalizm, ikisi de Marksizm’le ilgisiz. Siz hiç Marx’ta bu kavramları duydunuz mu?
Baskın Oran
Emperyalizm sadece devletin niteliğidir ve ancak işgal ve işgal tehditiyle olur. Aksi halde dışarda yatırım yapan her ülke emperyalisttir diyebilirsiniz.
Baskın Oran
Küreselleşme sonucu tam bağımsızlık artık tam bir şehir efsanesi; ABD bile Irak’ı işgal etmek için 24 ülkeyi yanına almak zorunda kaldı.
Türkiye’de olup bitenlere bakıp “Bütün kötülüklerin kaynağı kapitalizmdir, bunun çaresi sosyalizmde” dediğinizde teorik ve tarihsel bakımdan doğru, fakat politik olarak anlamsız ve güncel karşılığı olmayan bir şey söylemiş olursunuz.
Eğer, emir komuta zinciri içinde bir darbe olacaksa, ABD, NATO ve Batı’nın desteği sağlanmadan; büyük sermeyenin ve uluslararası finans kapitalin çıkarları gözetilmeden gerçekleştirilmez. Bu güçler ise TSK’yı, Kemalistleri ve ulusalcıları değil, AKP’yi, ılımlı İslamcıları, Fetullahçıları ve liberalleri destekliyor.
Tuzla tersaneleri birer mezbahaya dönüşmüşken, sosyalistlerin ve DİSK’in yaptığı protesto eylemlerine tersane işçilerinin yüzde 90’ı katılmadı. Çünkü bu işçilerin büyük çoğunluğu, tıpkı patronları gibi AkP ve MHP’ye destek veriyorlar, olan biteni tevekkülle karşılıyorlardı. İşte yaratılmak istenen böyle bir toplumdu.
ABD’yi yönetenler ve bu ülkenin önde gelen fikir üreticileri Türkiye’nin sahip olduğu seküler düzen nedeniyle, İslam dünyasından, onları etkileyemeyecek kadar uzaklaştığını, bu nedenle Cumhuriyet’in ve laiklik ilkesinin yeniden tanımlayarak yumuşatılması, başka bir anlatımla düşük yoğunluklu da olsa islami bir yoruma kavuşturulması gerektiğini düşünüyorlar.
ABD yeşil kuşak siyaseti, radikal ya da ılımlı olduğuna bakılmaksızın her islami harekete, anti-komünist olmak şartıyla sınırsız destek verdi. Sönümlemeye başlayan islami duyarlılıkları besledi, büyüttü, örgütledi, kışkırttı. Çoğu ülkede islamcıların eline silah verdi, onları donattı ve eğitti.
BOP ve ılımlı islam siyaseti, Ortadoğu ve bütün islam coğrafyasında ABD işgaline, yeni sömürgecilik döneminde toplumsal ve siyasal rıza üretmek için geliştirilen stratejik bir planlamadır.
Köklü bir uygarlığa ve felsefi birikime sahip büyük bir ülke olan Hindistan sadece 50 bin kişilik ordu ile İngilizler tarafından yüzyıllarca yönetilmiştir. Eğer ingiliz sömürgeciliğini içselleştiren işbirlikçi bir sınıf olmasa ve toplum bu düzene razı edilmeseydi, böyle küçük bir güçle dev gibi bir ülkeyi teslim almak mümkün olmazdı.
ABD emperyalizminin geliştirdiği, Büyük ya da Genişletilmiş Ortadoğu Projesi ve ılımlı islam stratejisi, basit birer jeopolitik yönelim değil, arkasında büyük bir ideolojik yığınak bulunan, küresel bir gerici saldırıdır.