En Beğenilen 10,5 Bölümde Dünya Tarihi Sözleri ve Alıntıları
En Beğenilen 10,5 Bölümde Dünya Tarihi sözleri ve alıntılarını, en beğenilen 10,5 Bölümde Dünya Tarihi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aşka kafamızı takmak zorunda kalmasak cinsel arzu çok daha kolay olurdu. Evlilik çok daha dürüst olurdu, belki de aşkın kaşıntılarını çekmesek,gelişini heyecanla beklemesek,gidişinden korkmasak,aşk daha kalıcı olurdu.
Dünya tarihi mi? Sadece karanlıkta yankılanan sesler; sadece birkaç yıl elele tutuşup sonra sönen görüntüler; bazen birbirlerine karışır görünen öyküler; tuhaf bağlantılar ve ilgisiz bağlantılardan ibaret.
Ben hayatımda iki kez sevdim, bir kez mutlu,bir kez mutsuz. Bana aşkın ne olduğu konusunda en çok şey öğreten mutsuz aşk oldu; gerçi o sırada değil,yıllar geçtikten sonra.
Cennet'ten kovulma yılanın kabahatiydi, [...] keçi de Nuh'u ihtiyar bir ayyaşa çevirmişti. [...] Şarabın gizini keşfedebilmek için çatal toynaklı bir hayvanın bilgisine hiç mi hiç ihtiyacı yoktu Nuh'un...
Kötü şeyleri görmezden gelmek insanın onlara katlanmasını kolaylaştırır. Ancak siz kötü şeyleri görmezden gele gele sonunda kötü şeylerin hiçbir zaman var olmadığına inanmaya başlıyorsunuz. Kötü şeyler sizi hep şaşırtıyor. Silahların öldürmesi, paranın yozlaştırması, kışın kar yağması, sizi şaşırtıyor. Böylesi bir safdillik sevimli olabilir; ne yazık ki tehlikeli de olabilir.
Sanıyorum ilk İbrani söylencelerinizden biri, Nuh'un sarhoşluk ilkesini, mayalanmış üzümleri yiyip sarhoş olan bir keçiyi seyrederken keşfettiğini ileri sürer. Sorumluluğu hayvanların sırtına yıkmak için ne utanmazca bir karalama bu.
... En iyi uyum sağlayanların aslında en kurnaz kişiler olduğunu kanıtlamıyor muydu? Kahramanlar, erdem sahibi karakterli insanlar, soylu kan taşıyanlar, hatta kaptan (özellikle de kaptan!) hepsi gemiyle birlikte denizin dibini boylamıştı; oysa korkaklar, ödlekler, sahtekarlar, bir cankurtaran sandalıyla gizlice sıvışmak için gerekçeler bulabilmişlerdi. Bu, insan genlerinin sürekli yozlaştığının, kötü kanın iyi kanın yerine geçtiğinin güçlü bir kanıtı değil miydi?