Aslına bakılırsa insan kaynaklı faaliyetler şu anda 65 milyon yıl evvel dinozorların yok olmasına neden olan olaylardan bu yana gerçekleşen en büyük canlı soykırımının yaşanmasına neden oluyor.
''Yeni erişim sağlanan mineraller, tarım ve enerji kaynakları yüzünden Rusya'yı, bu yüzyıl içinde çok büyük ekonomik ve politik bir kuvvet haline getirecek.''
Ancak pijamanız hakkında da kötü bir haberim var.
Üzgünüm ama pamuklu pijama üretmek için de
9.000 litre su harcanıyor.
Bir fincan kahve üretmek için 100 litre su harcanır,
üstelik bu miktar kahvenize daha su eklemeden
harcanmaktadır. 2012 senesinde Birleşik Krallık'ta
muhtemelen 20 milyar fincan kahve içilmiştir.
Ayrıca -ironilerin ironisi- bir litrelik pet şişe suyun
üretilmesi için tam dört litre su harcanması gerekir.
Geçen sene sadece Birleşik Krallık'ta dokuz milyar
pet şişe su satın alındı, içildi ve şişeleri çöpe atıldı.
Bu da 36 milyar litre suyun boşu boşuna harcandığı
anlamına geliyor. Şişeli su üretmek için boşa
harcanan su.
Bu yüzyıl sona ermeden, gezegenin büyük kısmında kullanılabilir su kalmayacak.
Milyarlarca insan; artan iklim değişiklikleri, gıda talebi ve nüfus yüzünden, muhtemelen aşırı derecede su kıtlığı yaşayacak.
Toprak sorunu basittir: Şu an itibarı ile Yerküre'de
varolan tüm tarım arazilerini kullanmaktayız.
2050 senesine gelindiğinde gıda üretimi için
kullanılacak toprağa duyduğumuz talep en az ikiye
katlanacak ve içinde bulunduğumuz yüzyılın sonuna
kadar en azından üç katına çıkacak.
Bunun anlamı da dünyanın geri kalan ormanlarının
-yağmur ormanları- tarıma açılması için her yıl
giderek artan bir baskı altında kalacağıdır. Tarım
faaliyetlerini genişletmek için geriye kalan uygun
alanlar bu ormanlar olacaktır. Tabii eğer Sibirya'nın
buzları biz ormanları tamamen yok etmeden önce
çözülmezse.
2050 senesine kadar nüfus artışına bağlı olarak
artan gıda talebini karşılamak için yaklaşık bir milyar
hektar arazinin tarıma açılması gerekiyor. Bu da
fazladan yıllık üç gros ton 002 salımını beraberinde
getirecek.
Dizüstü bilgisayarınız, uydu navigasyon sisteminiz,
cep telefonunuz, iPad'iniz veya arabanızı çalıştıran
"çiplerden" bir tanesini üretmek için yaklaşık 72.000
litre su harcanıyor. 2012 senesinde bu tür çiplerden
iki milyardan fazla üretildi. Bunun anlamı bir sene
içinde en az 145 trilyon litre suyun yarı iletken çip
üretmek için kullanıldığıdır.
Kısacası su tüketimimiz tıpkı gıda maddelerindeki
gibi tamamen sürdürülemez bir oranda
gerçekleşiyor.
Ortalama küresel sıcaklığın dört-altı derece
artması kesinlikle bir felaket meydana getirecektir.
İklim değişikliğinin, gezegenin tamamen farklı
şartlara geçiş yapmasına yol açabilecek şekilde
hızla kontrolden çıkmasına yol açabilir. Dünya bir
cehennem deliğine dönüşür.
Bu duruma gelene kadar geçen yıllar içinde
daha evvel görülmemiş ekstrem hava şartlarına,
yangınlara, sel felaketlerine, ısı dalgalarına, tarım
mahsullerinin ve ormanların kaybına, su kıtlığına ve
felaket boyutundaki deniz seviyesi yükselmelerine
tanık olacağız.
Dört-altı derecelik küresel ısı artışına tanık
kalmayacak kadar şanslı olsak bile bu yüzyılın
sonunda yeryüzünde Bangladeş diye bir ülke
olmayacak -çünkü su altında kalacak.
Afrika kıtasının büyük kısmı sürekli felaket
alanına dönüşecek. Amazon'un bozkıra veya çöle
dönüşmesi de yüksek bir olasılık. Bütün tarım
sistemi eşi görülmemiş bir tehditle karşı karşıya
gelecek.