Her şeyden önce gazete ve dergi çıkartmak için bir bankadan 1000- 5000 liralık bir garanti mektubu sağlanması öngörülmüştür. Bu, o zaman için çok önemli bir paradır. Yani, sağlam malî durumu olmayan kişilerin gazete veya dergi çıkartmaları bu kanunla güçleştirilmiştir.
İkinci bir kısıtlama, bildiri sisteminden ruhsatname sistemine geçilmesidir. Demek ki, her isteyen gazete ve dergi çıkartamaz, Hükümetten bir ruhsatname alınması zorunluğu vardır. Hükümet de bunu vermeyebilir. Zaten kanuna eklenen başka bir hüküm de «kötü ünlü» kişilere gazete çıkarma hakkının tanınmamasıdır. Nedir bu «kötü ünlü» kişiler? Bunun ölçüsü nedir? Bunun değerlendirilmesi valinin veya Hükümetin yetkileri içindedir.
Kanun bununla da kalmamış «kötü ünlü» kimselerin gazete ve dergilerde muhabir, yazar, ressam, fotoğrafçı, düzeltmen ve idare memuru olmalarını da yasaklamıştır.1938 değişikliğinin getirdiği en önemli hükümlerden biri de okul ve üniversite olayları ile ilgili haberlerin izinsiz yazılmamasıdır. Kanun «okullarda, fakülte ve enstitülerde disiplini bozacak mahiyetteki olayların gazetenin çıktığı yerin en büyük mülkiye âmirinden izin alınmaksızın yayınlanmasını» yasak etmiştir. Bu bir çeşit sansürdür.
Daha ta 1938'lerde, dünyanın hiçbir yerinde son yıllardaki gibi gençlik olayları yokken okul ve üniversite ile ilgili haberlerin sansürden geçirilmesini istemek çok ileri (!) görüşlülüktür herhalde.