...Ancak Türkiye'nin 1951 Cenevre Sözleşmesi ve 1967 Protokolü'ne taraf olurken coğrafi yer bakımından Avrupa ve Avrupa dışı ayrımını saklı tutarak mülteci tanımı yapması, bir coğrafi çekince olarak değil coğrafi sınırlama/kısıtlama olarak okumak gerekir. Çünkü bu durum öncelikle Türkiye'ye özgü ve tek taraflı bir işlem beyanı değildir. Alternatifli olarak Avrupa ve Avrupa dışı ayrımını seçme hakkı, taraf ülkelerin tümüne tanınmış bir haktır. Yani Türkiye herhangi bir hükme dair çekince koymamakta, kendisine tanınan seçme hakkını kullanmaktadır.
Çünkü göç yönetimi, uluslararası işbirliğini zorunlu kılar. Göç yönetimi, tek bir devletin göçün tüm sonuçlarına katlanabileceği ya da sorumluluğun tek bir devlete bırakılmasını gerektiremez.