Bir düşüm var...' diyerek çıktığı yolda milyonları kendisine bağlayan Martin Luther King henüz 39 yaşındaydı o hain suikasta kurban gitmeden önce. 'Eğer uğrunda ölecek bir amacınız yoksa yaşamayı hak etmemişsinizdir.' diyordu geride kalanlara sanki intihar etmeleri için kurşun gibi bir söz bırakarak... Washington Irving onu anlatıyordu: 'Büyük insanların idealleri, sıradan insanlarınsa hevesleri vardır.' Günlük 2 saat uykuyla çalışan sayısız icadın sahibi Thomas Edison 'Dehanın %1'i ilham, %99'u terdir.' diyerek adeta işin sırrını veriyordu. Ünlü filozof Virgil, 'Sadece çalışmak yetmez, inanmak da lazım.' diyordu 'Yapabilirler, çünkü yapabileceklerini düşünüyorlar' sözüyle. Andre Gide cesareti ekliyordu.
'İnsan kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret etmedikçe, yeni okyanuslar keşfedemez' diyerek. Fransız Napolyon 'Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmemiştir' sözüyle, yol uzun ve zor ama sonunda zafer var diyordu. İngiliz yazar Eugene Ware ise en önemli noktayı işaret ediyordu: 'Bütün görkem başlamaya cüret edebilmektedir.' Yüzyılın dâhilerinden Peter Drucker 'Gideceğiniz yeri bilmiyorsanız, vardığınız yerin önemi yoktur.' sözüyle hedef gerektiğini; Emerson 'Yapılırken heyecan duyulmayan işler başarılamaz.' diyerek arzulu olunması gerektiğini hatırlatıyordu. Ve Ben Sweetland 'Başarı bir yol değil, yolculuktur.' diyordu sonunda...'
