16. Yüzyılda Bursa Kadınları

Saadet Maydaer

16. Yüzyılda Bursa Kadınları Gönderileri

16. Yüzyılda Bursa Kadınları kitaplarını, 16. Yüzyılda Bursa Kadınları sözleri ve alıntılarını, 16. Yüzyılda Bursa Kadınları yazarlarını, 16. Yüzyılda Bursa Kadınları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlıda Sosyal Statü
Kadınlar için câriyelikten sonra gelen en düşük sosyal statü ola azatlı olma durumunun toplum içinde hakir görülen bir yanı herhalde olmamıştır. Çünkü azatlı câriyeler de hür kızlarla aynı hatta bazen daha fazla miktarda mehir alarak hür erkeklerle kolayca evlenebilmişlerdir. Toplumdaki en alt statü olan câriyeler ise geniş Türk hoşgörüsü sayesinde esir olmaktan ziyade, ailenin birer ferdi gibi yaşamışlardır. Zengin ve kalabalık ailelerde câriyeler el becerileri, ev işleri vb. konularda eğitilmiş, uygun bir kısmetleri çıkınca da çeyizleri yapılarak evlendirilmişlerdir.
Sayfa 125Kitabı okudu
Osmanlı Hanımları
Osmanlı hanımları tasarrufa çok önem verdiklerinden ve evde yapılabilecek bir şeyi dışarıdan almak büyük ayıp sayıldığından kadınlar bez dokumaktan, elbise dikmeye, reçel kaynatmaktan ev halkı hastalandığında kullanılacak bazı bitkisel ilaçları hazırlamaya kadar pek çok işi kendileri yaparlardı. Kız çocukları da küçük yaşlardan itibaren ev işlerine alıştırılır ve ileride iyi bir ev hanımı olabilmeleri için gerekli eğitim verilirdi. Bu konuda zenginlerle fakirler arasında herhangi bir ayırım yoktu. Bu çerçevede genç kızlara tezgahta bez dokuma, nakış işleme, kese, takke vb. örme öğretilirdi. Hemen her evde zenginliğinin ölçüsüne göre bez dokuma tezgahları bulunur ve tezgahlarda gömleklik bezler, iç çamaşırlık ve çarşaflık dokunur ve dokuma işi hanımlığın en önemli vazifelerinden sayılırdı. Bir kadının evde dokumak yerine bunları dışarıdan satın aldığı duyulursa, hakkında dedikodu yapılıp, ayıplanırdı.
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
Kadınlar borç alırken geri ödeyemedikleri takdirde oturdukları evlerinin ellerinden gidebileceğinin bilincindedirler. Aslında sadece bu durum bile onların ticarî risklere atılmakta ne kadar cesur olduklarını açıkça göstermeye yeterlidir. Zira toplumda borcuna karşılık evini vermek zorunda kalan kadın örnekleri mevcuttu.
Beldelerine gelen padişahın geçiş güzergâhında bekleyip, dilekçelerini bir sopanın ucuna asıp padişaha uzatacak kadar cesur, gayrimüslimlerin satmak için pazara getirdikleri soğan, sarımsak vb.yi yağmalayacak ve mahkeme-i kübraya gidip kadı ve beraberindekilere hakarette bulunabilecek derece'de cüretkâr ve pervasız Bursa kadınının, kendi isteği dışında biriyle evlenmeye rıza göstereceğini düşünmek pek mantıklı görünmemektedir.
akışta çok eşlilik temalı bir ileti gördüm. osmanlıda 1670-1698 yılları arasında bursa temel alınarak terekelerden, kadı sicillerinden hareketle yazılmış şöyle bir makale var; dergipark.org.tr/tr/download/art... bu makalede o dönemde yaşayan erkeklerin neden çok eşlilik yaptığına dair bilgiler, konuyla ilgili güzel grafikler ve ilginç vakalar var. ilgilisi bakıp okuyabilir. ek olarak
16. Yüzyılda Bursa Kadınları
16. Yüzyılda Bursa Kadınları
kitabında da bu konuyla alakalı ilginç örnekler vardı diye hatırlıyorum.
Saadet Maydaer
Saadet Maydaer
ablanın kitaplaştırılmış yüksek lisans tezinin tez hali de şurada; tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkez... (çok eşlilik bölümü sayfa 23ten itibaren başlıyor. -pdfde sayfa sayısı 31-)
osmanlı devletinde vuku bulan tek recm olayı
Miladi 1680 yılında, İstanbul'da Aksaray'da kocası seferde olan bir kadının, ipekçilikle geçinen bir zımmi gençle zina ettiği iddia edilmiş, mahkeme de kadının recm edilmesine, delikanlının ise idamına karar vermiştir. Rumeli kazaskerinin kerhen onayladığı bu hüküm, ulema arasında nefretle karşılanmış ve bir daha da böyle bir ceza verilmemiştir.
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde bulunan Şikayet Defterleri üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, XVII. yüzyılda padişaha şikayet dilekçesi gönderen kadınlar en çok kadılardan ve vakıf mütevellilerinden, daha sonra sırasıyla akrabalarından, borçlulardan, kocalarından, mahalli otoritelerden, alacaklılarından ve kumalarından şikayetçi olmuşlardır.
Sayfa 135Kitabı okudu
Bizde evlenmeden çocuk sahibi olmak ne kadar ayıpsa burada da evli kadının çocuk yapmaması o kadar ayıp. Bir kadın çocuk yapamazsa genç bile olsa ihtiyar gözüyle bakılıyor. Nasıl bir Malta Şövalyesi olmak için asalet aranırsa, bir kadının güzel olması için de çok çocuk yapması gerekiyor.
Lady Montagu
Lady Montagu
Sayfa 117Kitabı okudu
... aynı yüzyılın (16. yy.) sonlarına doğru Türkiye'yle ilgili gözlemlerini anlatan Alman Protestan Papazı Solomon Schweigger; ''Türkler dünyaya, karıları da onlara hükmeder. Türk kadını kadar gezeni, eğleneni yoktur. Çok karılık yoktur. Herhalde bu işi denemiş, dert ve masrafa neden olduğunu anlayıp vazgeçmişler. Boşanma pek görülmüyor. Çünkü boşanırken erkek para ve eşya veriyor ve kız çocuk anada kalıyor.'' demektedir.
Bu araştırma, genelde klasik dönem Osmanlı kadınının, özelde Bursa kadınının, aile ve toplumdaki yerini zengin bir veri tabanı tabanı olan mahkeme sicillerine dayanarak tasviri hedeflemektedir. Belirli bir zaman ve mekanla sınırlandırılmış olması hasebiyle, elde edilen verilerin tüm Osmanlı kadınının durumu üzerine genelleme yapmakta kullanılmasının yerinde bir yaklaşım olmayacağı açıktır.