1918 serisinin şimdilik ikinci kitabı olan Ah, Dehşet, Dehşet, Dehşet! ilk kitabın yeni ve belki kasıtlı olarak seçilmiş hafif atmosferini sağlam, güzel ve derinlik hissini hakkını vererek taşıyan daha karanlık ve yine de iyimserliği de kaybetmeyen bir duyguyla değiştiriyor. Suat Duman'ın ikinci kitabında kalemini daha da bastırarak yazdığını söyleyebiliriz. Sanki üstünden iki kez geçilmiş hissi veren nice cümle, nice paragraf yazarın yine de o eski ilgi çekici, heyecan verici ve hafif duygusuna dönüşlerinin arasında kendini belli ediyor. Memleketin 1918'deki durumu bu kitapta öne çıkmaya da başlıyor. Hakiki bir cinayetin işlenmiş ve ama sanki katilin ya da katillerin görmezden gelinmiş olduğu bir zamanın içerisinde döndüğümüz bize hatırlatılıyor. Ve bu; güzel, edebi, etkisini hissettiren bir üslûpla yapılıyor hem de ! Suat Duman'ı zaten seviyordum, ama bu ikinci kitap bu sevginin artacağının kanıtı gibi.
1918 serisini, okumayanlara öneririm. Mutlaka.
