1933 Berbat Bir Yıldı
John FanteLow Rated 1933 Berbat Bir Yıldı Reviews
You can find Low Rated 1933 Berbat Bir Yıldı quotes, low rated 1933 Berbat Bir Yıldı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.108 syf.
10/10 puan verdi
Uzun süredir okuma listemde olan bir kitaptı. Okumaya şimdi fırsat bulabildim. Tek solukta okunabilecek kısa ve akıcı bir kitap.
Kabaca özetlemek gerekirse: Kendine göre ciddi hayalleri olan bir ergenin bu uğurda yaptığı doğrular, yanlışlar ve sonunda 1933 berbat bir yıldı denebilecek kadar olmasa da ciddi bir hüsrana uğraması. Usta bir şekilde anlatılmış güzel bir eser. Ağır, yorucu eserlere kısa bir ara vermek isteyenler için uygun bir kitap.
Son olarak benim açımdan 2021 yılının 1933 yılından daha berbat bir yıl olduğu fikrini değiştirmeyen bir eser.
O kadar gerçek ve hüzünlü bir hikaye ki...
“Ancak içlerinden en çok sana benzeyeni çıkarıp görür insan” işte bazı kalemler böyledir yaşamının bazı zamanlarında aynı bir tablonun içinde ama farklı bir rengin olduğunu anlatır sana. Yüreğine, anılarına ve sesine birer perde açar.
ah Fante canımız, kalbimiz ve hüznümüz... iyiki kalemini gördüm.
Kitabın ismi ve kapağına baktığımda "Allah'ım içim kararacak galiba,çok hüzünlü bir kitap beni bekliyor "diye düşünmüştüm.
Sevgili yazar beni çok güzel yanılttı ve bu yanılgıdan dolayı çok mutluyum.
Umutsuzluğu beklerken sonu olmayan umut okudum.
Dominic Molise çok çok fakir bir ailenin oğlu,çok iyi bir solak atıcı.Tüm umudu ,üçüncü tekil şahıs gibi bahsettiği sol "Kol"u .Bir gün çok ünlü bir beysbolcu olacak ve hem kendisinin hem ailesinin tüm sıkıntıları bitecek.Ne zaman umutsuzluğa kapılsa sol Kol oradadır ve bir gün her şeyi çözecektir.Ailesi tabii ki ayrı dram,oralarda hüznü hissettim,özellikle annesine çok üzüldüm.Aşkını anlattığı bölümlerde çok eğlendim,nasıl umutsuz,nasıl kederli ama öyle aşık ki aşkını anlatışından umutsuzluğu hissedemedim.Çok ince bir kitap zaten,hemen bitiveriyor.Ben çok severek okudum.Beğeneceğinizi düşünüyorum.
Geçenlerde bir Bukowski kitabı okudum ve John fonte ile tanıştım, iyiki de tanıştım.
Bukowski kitabında John fonte için, "benim tanrim" diyecek kadar seviyordu yazarı. Öyle övgü dolu şeyler yazmışti ki yazar için dayanamayıp bir kitabıni aldım ve okumaya başladım. Tanrım ! Müthişti! John fonte hakikaten edebiyat tanrılarından biri olabilir! Yalınlığın efendisi, gerçekçiliğin ve yer altının taçsız kralı ! Öyle sade yazmış ki öyküsünü yağ gibi akıp geçti okurken. Çok çok iyi bir yazardı kesinlikle John fonte.
Sonra ne yaptım; hemen yazarın tüm kitaplarını almalıyım diye düşündüm ve artık baskısı olmayan kitapları için sahaflara ufak bir servet ödedim! Çünkü John fonte gerçekten bunu hak eden bir yazar. Bu arada yazar hakkında şöyle güzel bir şey var; şarkıcı kimliğiyle tanıdığımız Teoman geçenlerde bir şarkı yayınladı, şarkının adı ise: 1994 berbat bir yıldı.... Okuduğum bir çok kitapta Teoman şarkılarında geçen cümleler görmeye alıştım ama direk bir kitabın adını da olduğu gibi kopyalamak garip olmuş :) gerçi son albümü 'gecenin sonuna yolculuk' da bir kitap adı ya neyse.
Uzun lafa gerek yok, John fonte olduğundan çok çok çok daha fazla taninmayi hak eden harika bir yazar. Teşekkürler Bukowski!
1933 Berbat Bir Yıldı - John Fante
Yine bir Fante kitabı ve yine beni benden alan mükemmel bir roman...
Okuduğum her kitabında Fante’ye olan hayranlığım kat kat artıyor.
Bu kitabında, o meşhur ve uçarı karakteri Arturo Bandini olmasa da, onun yokluğunu hiç aratmayacak ve yine Arturo Bandini’ye, dolayısıyla da kendi gençliğine benzeyen Dominic Molise adında, altı ay sonra 16’sına basacak bir genç var.
Bandini nasıl yazarlık hayaliyle yanıp tutuşuyorsa, Dom da sahip olduğu beyzbolcu yeteneğiyle, ünlü bir solak atıcı olma hayaliyle dolup taşıyor. Beyzboldaki atıcı yeteneğine sahip sol koluna özel bir ilgi gösteriyor; onu viksleyip masajlar yapıyor ve hatta koluyla konuşuyor. Hakediyor, çünkü gerçekten okulda parmakla gösterilen bir beyzbol oyuncusu, mükemmel bir atıcı.
Evdeki 3 kardeşi, bunalımdaki annesi, kışın o yıl çok sert geçmesi sebebiyle işsiz ve borç içinde kalan duvarcı ustası babası ve Amerika’ya göçtükleri için yıllardır söylenen aşırı İtalyan babaannesi ile birlikte içinde bulundukları yoksulluğu aşıp nasıl ünlü ve zengin bir beyzbolcu olacağını kara kara düşünmesi yetmezmiş gibi bir de en yakın, daha doğrusu tek arkadaşı zengin Kenny’nin ablasına olan aşk da ortaya çıkıyor.
Babasının fedakarlığını, annesinin tüm hayatını ailesine adamasını, babaannesinin memleket hasretini, kardeşlerinin durumu ve tabiki Dominic Molise’nin hayallerini okurken duygulanacak ve çok seveceksiniz.
Hala Fante ile tanışmadıysanız, biliniz ki edebiyata dair çok ama çok şey kaçırıyorsunuz. Sevgiyle kalın...
İlk iki sayfayı okuduktan sonra kitap adeta sizi içine alıyor ve sonunda kadar da içinde kalmanızı sağlıyor.
Bence yazarın dili çok özel.
Roman kahramanın, kolu ile dost olması ve onunla konuşması harika bir buluş.
Kasabayı ,evin içini, kahramanları o kadar güzel anlatıyor ki kendinizi yaşanılanların bir parçası gibi hissediyorsunuz.
Okunmaya değer bir kitap.