Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zamanı ve Şahsiyeti

2. Abdülhamid

Yılmaz Öztuna

2. Abdülhamid Gönderileri

2. Abdülhamid kitaplarını, 2. Abdülhamid sözleri ve alıntılarını, 2. Abdülhamid yazarlarını, 2. Abdülhamid yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Üçüncü Plevne zaferi üzerine II. Abdülhamîd, Osman Paşa'ya "Gazi" unvânını vermişti. Bunu kıskanan Türk kumandanları, Plevne'yi kurtarmak için hiçbir teşebbüse girişmediler. Müşîr Mehmed Ali Paşa ile Müşîr Raûf Paşa'ya Plevne yolunu açmalarını emrettiyse de, böyle bir şeye teşebbüs dahi edilmedi.
Sayfa 48
İkinci Plevne Zaferi (30 Temmuz 1877)
Osman Paşa'nın adını bütün dünyaya duyuran, bu İkinci Plevne zaferidir. 30 Temmuzda Ruslar, 50.000 asker ve 184 topla Plevne'ye saldırdılar. Osman Paşa'nın 58 topu ve 23.000 askeri vardı. General Krüdner, 7.305 ölü verdikten sonra, bozulan ordusunu zorla toparlayıp Plevne yakınlarından çekildi. Bu zafer Osman Paşa'ya 100 şehîd ve 400 yaralıya mâloldu.
Sayfa 44
Reklam
Midhat Paşa'nın husûsî asker yazmaya kalkışması, artık II. Abdülhamid'in sabrını taşırdı. Bu yeni asker "Millet Askeri" nâmıyla müstakil bir ordu teşkil edecek ve Midhat Paşa'nın şahsına bağlı bulunacaktı. Hristiyan ve Müslümanlardan gönüllü yazılanlar, başkumandanları Midhat Paşa lehine nümâyişler yapıp, İstanbul'da huzûru bozuyorlardı. Ziyâ Bey (Paşa) ile Nâmık Kemal, bu "millet ordusu"nu destekliyorlardı.
Sayfa 32
İnsanları incelemek ve karakterlerine, zaaflarına nüfuz etmek en büyük merâkı idi. Aldatılması müşküldü. Babası kendisini "kuşkulu ve sükûtî oğlum" diye severdi. O da ağabeyi gibi Yeni Osmanlılar cemiyetine kurulduğu yıl girmiş, ağabeyi sonuna kadar kaldığı hâlde o, bir yıl içinde cemiyetin gayesini teşhis etmiş, devlete muzır bulmuş, elini çekmişti.
Sayfa 22
Perestû Kadın, 28 yıl boyunca vâlide-sultan oldu. Sultan Hamid tahta çıkınca, manevî annesini vâlide-sultan ilân etti. Gerçekte pâdişâhı doğurmadığı halde vâlide-sultan olan tek kadındır. Aynı zamanda Osmanlı târihinin son vâlide-sultanıdır. (...) Vâlide-sultanlığı, Hadîce Tarhân Sultan'ınkinden sonra, müddet bakımından Osmanlı târihinde ikinci sıradadır.
Sayfa 20
Uydurma târihler, otoriter ve totaliter rejimlerin ürünüdür. İnsanoğlunun, mutlaka gerçeklere ulaşmak gibi bir huyu vardır. Onu uzun zaman aldatmak isteyenlerin çabaları boşa gider.
Sayfa 14
Reklam
XX. asrın eşiğine kadar birçok sâhada faydalı olabilen Sultan Hamid rejimi, bütün uzun iktidarların başına gelen akıbetten kendini kurtaramamış, yıpranmış, eskimiş, soysuzlaşmıştır.
Sayfa 177 - Ötüken Neşriyat YayınlarıKitabı okudu
Yabancı kavimlerin ihaneti, Türk milliyetçiliği suúrunu uyandıracaktır. Mustafa Kemal, bu şuûrun temsilcisi olarak milli mücadelenin başına geçecek ve kazanacaktır. Ancak İttihad ve Terakki, Sultan Hamid'in aşırı düşmanı olmakla beraber, tamamen monarşisttir. İçlerinde bir tek cumhûriyetçi yoktur. Hepsi Osmanoğulları'na bağlıdır ve imparatorluğu, meşrûtî bir monarşiden ayn düşünememektedirler.
Sayfa 154 - Ötüken Neşriyat YayınlarıKitabı okudu
İslâmcı genç şâir Mehmed Akif de, milliyetçi genç mütefekkir Ziya Gökalp da, Osmanlıcı olan ve ekseriyeti oluşturan gençler de, Sultan Hamîd rejiminin düşmesinde birleşiyorlardı.
Sayfa 142 - Ötüken Neşriyat YayınlarıKitabı okudu
"Fikirler imha edilemez."
Sayfa 140 - Ötüken Neşriyat YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hiç yabancı gelmedi...
"Sultan Hamid'in son yıllarında mareşal maaşı ayda 300, tümgeneral 60, albay 25, binbaşı 12, kıdemli yüzbaşı 10. yüzbaşı 5. üsteğmen 3, teğmen 2 altındı.,"
Sayfa 95 - Ötüken Neşriyat YayınlarıKitabı okudu
Ermeniler, Kürtçe konuşan Müslüman köylerini basarak, bulabildiklerini, kadın ve çocukları asla ayırmaksızın katliâm ettiler. Çok defa çengele asmak, hâmile kadınların karınlarını deşip bebeklerini süngüyle çıkartmak, erkeklerin organlarını kesip ağızlarına koymak gibi yıldırma metodlarını uyguluyorlardı. Öldürmeden önce Kürt kız ve kadınlarının mutlaka ırzına geçiliyordu. Ve üç beş yaşındaki kız ve erkek çocuklar buna dâhildi. Câmîleri, tekkeleri, medrese ve mektepleri Müslümanlarla doldurup ateşe veriyorlardı.
Sayfa 82 - Ötüken Neşriyat YayınlarıKitabı okudu
Tarih, siyaset değildir. Tarihçi siyasi cereyanları tarafsız şekilde incelemeye alışmış adam demektir. Bu alışkanlığı edinemeyen, günün modasına göre söz söyleyen yazar, tarihçi değildir.
Sayfa 24 - Ötüken Neşriyat YayınlarıKitabı okudu
133 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.