Göğe yükselmiş insan kafaları, kalabalığın arkasında
Ne uzun boylu insanlar diyorum, kıyametin ortasında
"Allahuekber!" nidaları arasında "Alçaklar cezasını buldu"
Ne göreyim, sırıklara takılı kafalardan sızan kandı bu
Yuvalarından fırlamış gözler, yüzlerden damlayan kan
Boynumdan sırtımdan bir ter boşandı, korkunç bir ân
Meğer eşkiyalarmış bu insanlar, köy basmış ırza geçmiş
Babam hemen eve götürdü, üzerime bir titreme gelmiş
İşte o gün akıl tahtalarımdan bir tanesi ebediyen eksildi
Sonraları şu halimi görenler derdi, Neyzen Tevfik delirdi
Kimin umurunda, kendi cebinden çalınmıyor nasılsa
Para milletin parası, öfkelenirdi oysa kendi parası olsa
Sana diyorum sana, bak sen, evet, seni işaret ediyorum
Kulak ver sözlerime, hayaline değil zatına sesleniyorum
Mehmet Akif, Baytar Mektebi'nde iken bir arkadaşıyla sözleşmiştir. Aralarındaki anlaşmaya göre ikisinden kim önce vefat ederse, o diğerinin çocuğunu kendi çocuğu gibi sahiplenecektir. Arkadaşı vefat edince Akif sözünü tutar, çocuğu eve getirir.
Boynumdan sırtımdan bir ter boşandı, korkunç bir ân
Meğer eşkiyalarmış bu insanlar, köy basmış ırza geçmiş
Babam hemen eve götürdü, üzerime bir titreme gelmiş
İşte o gün akıl tahtalarımdan bir tanesi ebediyen eksildi
Sonraları şu halimi görenler derdi, Neyzen Tevfik delirdi