27 Mayıs İhtilali ve Sebepleri

Ali Fuad Başgil

Quotes

See All
"Benim ne Mussollini gibi “kara gömlekliler"im ne de Hitler gibi "SS"lerim var, fakat bütün bir millet arkamdadır." Zavallı Menderes ne saf kalplilik! Halka güvenmek karınca yuvasına sığınmaktır.
Bugün bunlardan şikayet eden Cehape ne zaman geçmiş eleştirisi yapacak?
Cumhuriyet'in ilanından sonra Atatürk, bilindiği gibi, iç kavgalara bir son vereceğini düşündüğü Cumhuriyet Halk Partisi'ni kurdu. Hiçbir rakibi olmayan bu parti, yirmi yedi yıl boyunca iktidarı elinde tuttu, İnönü döneminde ise oligarşik bir kast şeklini aldı veya az kalsın alacaktı. Her şeyden önce çıkar­cıları ve oportünistleri etrafında toplayan CHP, uzun zaman gerçek anlamda sayısız ayrıcalıklardan yararlandı ve militanları ile taraftarları için bir kar ve geçim kaynağı oldu. Öyle ki, devletin bütün memurları, bütün müteahhitleri, bu arada da kamu ihalelerine girenler mecburen ya partiye kayıtlı olmalıy­dılar, ya da en azından partiye sempati duyduklarını ispat etmeliydiler. Ceketinin yakasında altı oklu rozeti -partinin altı siyasi ilkesini temsil eden amblem- taşıyanlar, önemli adam, büyük adam havaları atıyorlardı. Zaten daha önce gördüğü­müz gibi, CHP ve lideri, 1945'e kadar hiçbir tenkidi ne kabul etti, ne de karşılaştı. Kısacası, tek başlarına aş ve iş verenler olarak, krallar gibi hüküm sürdüler.
Reklam
Gerçekten de 27 Mayıs l960'ın ertesinde, ceza kanununun 481. maddesinin uygulamasının askıya alındığı haftalar, hatta aylar boyunca, gazeteler hiçbir zaman unutulmayacak olan bir kudurganlıkla skandal üstüne skandal haberleri yağdırdılar. Bu konuda önayak olan radyonun yolunu izleyen gazeteler, iktidardan düşürülmüş olan insanlara her türlü
Demokrasinin asıl erdemi
1950 kışının sonuna doğru, tahmin edildiği gibi, seçimlere gitme kararı resmen alındı. Nisan ayında seçim kampanyası başladı ve iki tarafın propaganda ekipleri ülkeye dağıldı. Bu sefer gerek mitingler, gerekse basın ve radyo yoluyla. seçmenleri tercihlerini yapmaya hazırlamadık hiçbir bölge bırakılma­dı. Bizzat İnönü ve Celal Bayar,
T.c. siyaseti simülasyonu
Savaş sonrası Avrupa'sının demokratik ülkelerinde her kanun, devlet ve toplum hayatının ihtiyaçlarından doğar, dolayısıyla varlık sebebi de uygulaması da bu ihtiyaçlara bağlı olur. Türkiye'de ise kural bambaşkadır. Genellikle kanunlar Türkiye'de sadece büroları ve kitaplıkları süslemeye yarar. Uygulamaları, sadece iktidarı elinde bulunduran ve keyifleri kriter yerine geçen kimselerin menfaatlerine cevap verip veremediklerine bağlıdır.
Hatta bir defâsında, Meclisi o kadar şiddetli sallayan bu münâkaşalar esnâsında, C.H.P. lideri İsmet İnönü kürsüden D.P. mebuslarına ve hükûmet üyelerine şu çılgın, fakat târihî sözlerle hitap etti: "Sizi o kadar fecî bir âkıbet beklemektedir ki, ondan sizleri ben bile kurtaramıyacağım." Birdenbire bu sözlerin mânâsı pek kavranamadı, bu sözlerin mânâsı 27 Mayıs sabahı anlaşılacaktı.
Reklam
Dinsizliği îlân etmek ve her türlü mânevî değerlere karşı düşmanlık göstermek gençler arasında moda hâlini almıştı. Böylece, yalnız maddî menfaatlerine bağlı, mânevî disiplin ve terbiyeden tamâmen mahrum bir nesil türemiş oldu.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.