30 Günde 10 Yıl

Yavuz Yörükoğlu

30 Günde 10 Yıl Sözleri ve Alıntıları

30 Günde 10 Yıl sözleri ve alıntılarını, 30 Günde 10 Yıl kitap alıntılarını, 30 Günde 10 Yıl en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bugün sağlığına zaman ayırmayanlar, ileride o zamanı hastalıklarına ayıracaklardır.
Sayfa 11 - HayykitapKitabı okudu
Çok zaman insanlar acıktıklarından değil, sırf 'yemek zamanı' geldiği için yiyorlar.
Sayfa 103 - HayykitapKitabı okudu
Reklam
Beslenmede doğru bildiğimiz yanlışlar
• Kaloriden tasarruf etmek için ‘suni tatlandırıcılar’ kullanılmalı: Suni tatlandırıcılar faydalı değil zararlıdır. Üstelik zayıflatmaz, aksine, kilo almaya neden olur.
Ara öğün saçmalığının tek faydası pisboğazlık alışkanlığını pekiştirmektir.
Sayfa 62 - HayykitapKitabı okudu
Şeker, fiziksel ve psikolojik bağımlılık yapıcı bir maddedir!
Şekerin beyin üzerindeki etkilerini araştırmak üzere yapılan bilimsel çalışmalarda, şeker verilen kişilerin beyin sintigrafılerinde beynin ilgili bölgelerinin ‘panayır yeri’ gibi aydınlandığı gözlenmiştir. Beyinde buna benzer etkiyi yapan tek diğer madde ise ‘kokain’dir.
Beslenmede doğru bildiğimiz yanlışlar
• Rafine bitkisel sıvı yağ ve margarinler tereyağından daha sağlıklıdır: Rafine bitkisel sıvı yağlar, adı geçen bitki yağının birçok kimyasal işlemden geçirilmesi ile elde edilir. Margarinler ise kalitesiz bitkisel yağların yine kimyasal işlemlerden geçirilmesi sonucu elde edilir. Ayrıca tereyağı zararlı değil, faydalıdır.
Reklam
Stres: Modern yaşamın kaçınılmaz bir parçası ve ayni zamanda bir ömür törpüsüdür. Kronik stres, yarattığı psikolojik dengesizliğinin ötesinde hormonal yolla hipertansiyon, damar sertliği ve kalp-damar hastalıklarına neden olur, ömrü kısaltır.
Doğru bir beslenme rejiminde her 2 saatte bir acıkılmaz. ‘Ara öğün’ saçmalığının tek faydası ‘pisboğazlık’ alışkanlığını pekiştirmektir. Azar azar yenilmesinin yanlış bir uygulama olmasının en büyük nedenlerinden biri, insanda olağanüstü bir psikolojik stres oluşturmasıdır. İnsanın karnı doymadığı gibi, gözü de doymaz, ondan sonra otur, ara öğün zamanını bekle. Öte yandan, sık sık gıda ile karşı karşıya kalınmasının bir başka zararı da ‘limbik açlık’ denilen bir açlığı tetiklemesidir. Limbik açlık, beynimizin ‘ilkel’ merkezlerinin gıda ile karşı karşıya kaldığımızda bizi daha çok yemeye teşvik etmesi durumudur. Buna en güzel örnek, bir torba cipsten veya bir tabak kuruyemişten sadece bir tane cips veya bir tane fındık alıp yemeyi orda bırakamamamızdır. Genellikle cips veya kuruyemiş bitene kadar şuursuzca yenir. Burada limbik sistemimiz “hazır, gıda bulmuşken ye, belki bir daha bulamazsın” mesajı veriyor bize. Zayıflama diyetlerinin başarısızlığının bir nedeni de işte budur; ufak porsiyonlar hiçbir zaman kişiyi tatmin etmez, aksine, daha çok yemek arzusu uyandırır. Bu duygu irade ile bir yere kadar engellenebilir, sonra bir noktada bu dürtüye mutlaka teslim olunur. “İştahınız ile iradeniz mücadeleye girerse, iştah mutlaka galip gelecektir.” Limbik açlığa maruz kalmamak için en iyi yol, gıdalarla mümkün olduğu kadar az karşı karşıya gelmektir.
Orta Anadolu insanlarının (şartlar gereği) tahıl ağırlıklı beslenmeleri, protein ve taze meyve-sebzeleri ihmal etmeleri gibi, hayvansal proteinleri tamamen ihmal eden vejetaryen/vegan beslenme tarzı da yanlış beslenmeye örnektir. Öte yandan, kilo vermek amacıyla sürekli zayıflama diyetinde olan kişilerin beslenmeleri de çoğunlukla yetersiz ve dengesizdir.
Dr. Bygren, İsveç'in kuzey bölgelerinde yaşayan bir toplumun, 1900 yıllarının başından bu yana geçirdikleri bolluk/kıtlık dönemlerinin insan sağlığı üzerine etkilerini araştırırken çok şaşırticı sonuçlar elde etmiş.Bolluk dönemlerinda doğan kişiler daha kısa yaşamakta, üstelik bu özellik genetik olarak 2. ve 3. nesillere de geçmektedir. Ote yandan, kıtlık dönemlerinde doğanlar daha uzun yaşamakta ve aynı şekilde bu özelliği gelecek kuşaklarına da aktarmaktadır. Bu çalışmadan çıkarılabilecek iki önemli sonuç var. Birincisi, açlık, yani kalori kısıtlamasının insan sağlığına olumlu etkileri. İkincisi de genetik özelliklerin çevre şartları ve yaşam biçimiyle değişebileceği.
Reklam
Uyku, aynı zamanda güzelleştirir, uyku ile güzellik arasındaki ilişki masal değildir!
Sayfa 126 - HayykitapKitabı okudu
Uyku,biyolojik saatimizin en önemli parçalarından biridir!
Sayfa 126 - HayykitapKitabı okudu
Karaciğer yağlanması bir estetik sorunu değil, doğrudan sağlığımızı olumsuz yönde etkileyen, bizi yaşlandıran bir risk faktörüdür. Beraberinde gelen kronik hastalıklar , çağımızın vebası olarak adlandırılıyor. Günümüzde Batı toplumlarda insanların %40 kilolu veya obez. Aynı toplumlarda diyabet, yüksek tansiyon , karaciğer yağlanması, alzheimer hastalığı, kalp damar hastalıkları ve kanser vakalarında astronomik artış var. Son yüzyılda artan ortalama yaşam süresi 100 senedir ilk defa geriye dönmeye başladı. Bugün hayatta olan 34--40 yaşlarındaki insanların anne ve babaları kadar uzun yaşayamayacağı anlaşılıyor.
Sayfa 34 - HayykitapKitabı okudu
Beslenmede doğru bildiğimiz yanlışlar
•Yemek aralarında ‘ara öğünler’ yemek metabolizmayı canlı tutar: Metabolizma, yemek yemeyle hızlanmaz. Ara öğünler gereksiz insülin salgılanmasına ve sürekli ‘tıkınma’ alışkanlığına neden olur.
Beslenmede doğru bildiğimiz yanlışlar
•Kahvaltı günün en önemli öğünüdür: Bu ifadenin ABD’de 1950’li yıllarda hazır kahvaltılık mısır gevreği üreten bir firmanın reklam kampanyasından kaynaklandığı biliniyor. Bu konuda tatmin edici hiçbir bilimsel çalışma yok. Kahvaltının diğer öğünlerden hiçbir farkı veya ilave faydası yok.
876 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.