31 Mart'ta Yabancı Parmağı

Doğan Avcıoğlu

Quotes

See All
Alman emperyalizmi, Anadolu ve Mezapotamya'ya nüfuz etmek ve halkı Müslüman, Ingiliz ve Rus sömürgelerini tehdit etmek için, İslâmiyeti iyi bir ideolojik silâh olarak görmüş, bundan yararlanmaya önem vermiştir. Her ne kadar bu silâh pekiyi işlememişse de, Mısır ve Hindistan'ı elinde tutan İngiltere'yi fena halde ürkütmüştür
1906 yılında Türkiye'de Ittihat ve Terakki Derneğini kuranlar arasında da Hür ve Demokrat ingiltere ve Fransa'ya karşı sempati yaygındır. Özellikle Albay Sadık Bey liderliğindeki Manastır grubunda Đngiliz dostluğu ve Almanya düşmanlığı Selanik grubuna nazaran çok daha kuvvetlidir. Hayatını bir İngiliz ajanı olarak bitirecek olan Albay Sadık Beyin yakını Basri Beye inanmak gerekirse, Manastır grubunda, gizli ihtilâl derneğine girilirken, yalnız Mithat Paşa anayasasını Abdülhamit'in ellerinden söküp almak için değil, Türkiye'deki Alman egemenliğine son vermek için de yemin edilmektedir. Yeminde: Komite, Bağdat ve Sancak (yani pazar) demiryolları denilen iki çelikten zincirle bizleri boğmaya çalışan Almanya'nın pençesinden Türkiye'yi kurtarmalıdır denilmektedir.
Reklam
II.Abdulhamid döneminde:
Sait Paşanın kısa sadareti sayılmazsa, Osmanlı iç işlerini bir İngiliz uzmanlarına yönettirmeyi düşünecek kadar İngilizci Kâmil Paşa sadarete gelmiştir. Gazeteci Ali Kemal, bu mutlu olayı, Gerdune-i sadaretle (sadaret arabasıyle) beraber, İngiliz dostluğu Babıâli'ye girmiştir diye halka sunmuştur.
Ferit Paşa'ya ilişkin:
Lord Stratford'un favorisi, Büyük Reşit Paşa idi. Baron Marschall'm ise Ferit Paşadır. Ferit Paşa, Alman Elçisine dayandığı için, Meşrutiyet'in ilânına kadar çok uzun bir süre, sadrazamlık yapmıştır. Abdülhamit'in sağ kolu Tahsin Paşa, Ferit Paşanın yükselişinin hikâyesini şöyle anlatmaktadır: Ferit Paşa, daha Konya Valisi iken, Anadolu Demiryolu dolayısıyle Alman Sefiri Baron Marschal’ın gözüne girmeye çalışmış ye başarmıştır. Alman siyasetinin o zamanlar mevkii kuvvetli idi. Alman dostluğuna verilen önem ve değerin yanı sıra, özellikle Baron Marschall gibi dirayetli ve gözde bir Alman Sefirinin övgüsü, elbette etkili ve verimli olurdu. Ferit Paşa, yaradılıştan son derece hasis olmakla beraber, Baron Marschale ve karısına hediyeler sunmaktan ve Alman çıkarlarını koruma hususundaki işgüzarlığını bu surette zarifane ve cemile perverane davranışlarla tamamlamaktan geri kalmamıştı. Ferit Paşanın bu tedbiri, nihayet tesirini gösterdi. Padişahın huzurunda Baron Marschall, Konya valisini uzun uzun övdü. Bu sayede Ferit Paşa, Almanya'nın istediği Sadrazam olarak iktidara geldi, uzun yıllar orada kaldı. Almanlar, "Ferit Paşa eliyle Babıâli'ye yerleşmekle de yetinmediler. Orduya da el attılar. Başta Baron Von Der Goltz Paşa olmak üzere, Alman subayları, Türk Ordusunun eğitimiyle görevlendirildiler. Marschal'den sonraki Alman Sefiri, orduya el atmanın önemini şu sözlerle açıklamaktadır: Orduyu kontrol eden kuvvet, Türkiye'de en büyük kudret olacaktır. Hiç bir Alman düşmanı hükümet, ordu tarafımızdan kontrol edildikçe, iktidar mevkiinde kalamayacaktır.
İngiliz büyükelçisi Canning'e sultanların Sultanı lakabı takılmıştı:
Büyükelçinin kendilerini ziyaret edeceğini öğrenen Nazırlar, girecek delik arıyorlardı. Reşit Paşa hariç, Büyükelçinin karşısında yılgınlığa kapılmayan kimse yoktu. Öbür devlet elçileriyle görüşme yapıldığı zaman, oyalama, kaytarma çareleri pekâlâ yürüyordu, ama Canning Babıâli'de boy gösterdiği zaman memurları bir korkudur alıyordu. Veziriazam bile acele toparlanıp, arzularını söylemek üzere bu azılı Ingiliz'in yanına koşuyordu.
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.