Paul Auster’ın en büyük eseri olarak gördüğü 4321, hayattaki alternatif olasılıklar ya da insanın önüne çıkan yol ayrımlarına göre şekillenen muhtelif hayatlarla ilgili bir roman. The Guardian’da Auster’ın bu romanı yazmaya babasının ani ölümü üzerine karar verdiğini ve yazmaya başladıktan sonra da bitiremeden ölmekten korktuğu için gece gündüz
Tek kelimeyle muhteşem kurgu!!! Kitap üstbiliş ve metinlerarasılık üzerine kurulu. Yani postmodern ayrıca birçok alanla haşır neşir ediyor sizi. Tonlarca paha biçilmez kitapla, tarihle, psikolojiyle ilişkilisiniz. İçinde inanılmaz bir kitap listesi var. Ayrıca anne baba birlikteliğinin bir çocuk üzerindeki etkileri, cinsel tercihlerin
Archie Ferguson’un muhtelif hayatlarının romanı. Dört ayrı hayat. Her hayatta ailesi, maddi durumu, büyüme koşulları, büyüdüğü yer, mesleği, cinsel tercihi, hemen her şey değişiyor. Sabit kalan sadece birkaç şey var. Annesi ve kitap aşkı..Onlar bir yere gitmiyorlar.
Ferguson’un hayatının live kaydını dinliyoruz önce. Büyükbüyükbabasının
...ve yirmili yaşlarının ortasını dans ederek geçirip otuza merdiven dayadığında bile evlenmeye hiç niyetlenmediğinden ömrünün sonuna kadar müzmin bir bekâr olarak kalacağından kimse kuşku duymuyordu.