…Çünkü biliyordu ki bir kadını mutlu etmek, bir çiçeği güneş gören bir yere koyup sulamak gibi temel gereksinimlerini karşılamaya benziyordu. Yaşamak için mutluluğa ihtiyaç duyan bir kadın, ne kadar mutlu olursa o kadar mutlu eder; korkusuzca köklerini salardı. Eğer köklerini salarsa yaşam cennetten bir köşe olurdu.