"Dinle" dedi Enrique. "Boğayı gözünün önüne getiriyorsun, ama boynuzları unutuyorsun. Boğa öylesine kuvvetlidir ki, boynuzları bıçak gibi keser, süngü gibi adamı delip geçer, topuz gibi öldürür. Nah işte ( masanın bir gözünü çekip iki bıçak aldı ) işte boynuzlar. Bunları bir iskemlenin ayaklarına bağla. Sana boğalık edip iskemleyi başımın önüne tutarım. Bıçaklar boynuzdur. O vakit de geçişlerini yapabilirsen aşkolsun derim sana.