Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

50 Soruda Yaşamın Tarihi

Deniz Şahin

En Eski 50 Soruda Yaşamın Tarihi Sözleri ve Alıntıları

En Eski 50 Soruda Yaşamın Tarihi sözleri ve alıntılarını, en eski 50 Soruda Yaşamın Tarihi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bize düşen, bilimsel düşünceyi yaşamımızın temeline oturtmak ve sadece belirli yerlerde değil, tüm davranış ve kararlarımızda bilimselliği temel almaktır. Bu yolda yapacağımız ilk ve en basit iş daha fazla bilmek için fazla okumaktır. Uğur Mumcu' nun "bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunmaz" sözü bu duruma çok ygun bir söz.
Fizik açısından yaşamın tanımını yapmaya çalışırsak şöyle diyebiliriz: Yaşam, sistem ile çevresi arasında etkileşim ya da bir oyun sürecinin sonucudur. Oyun süresince sistem daha önceki turda kazanç ve kayıpları hatırlayacak bir kabiliyet geliştirmeli ve bu şekilde de bir sonraki tura kalabilme şansı yakalamalıdır.
Reklam
Şimdiye kadarki bilgilerimize göre 6 temel element tüm canlıların yapısında bulunur: Karbon, Hidrojen, Azot, Oksijen, Kükürt ve Fosfor. Bu elementler hücrede bulunan nükleik asit, protein ve yağ gibi biyomoleküllerin yapısına katılarak, yaşamın temelini oluşturur.
Eschericia coli bakterisinin DNA'sında 4 milyon baz bulunur ve bu düz bir çizgide ip gibi uzatılacak olursa 1 mm uzunlukta olacaktır. İnsan DNA'sında ise bakteriden çok daha fazla sayıda, toplam 3 milyar adet baz bulunur. Tüm bu bilgiyi yazmak istesek, 500 sayfalık 4000 kitap doldurabiliriz.
İnsan vücudunda bulunan toplam DNA uzunluğu 50-100 milyar km edecektir. Bu uzunluk Dünya ile Güneş arasındaki mesafenin 300 katından fazladır.
Günümüzde bilim insanları evrimin var olup olmadığını tartışmıyor. Bunun yerine, evrimin mekanizmalarını daha detaylı bir şekilde ortaya çıkarmak için uğraşıyorlar.
Reklam
Lamarck'ın evrimsel fikirleri büyük yankı uyandırmıştır. Lamarck'ın fikirleri arasında, kullanılan organların gelişmesi ve bu özelliğin gelecek nesillere kalıtım yoluyla aktarılması da vardı. Türler yok olmuyordu, ancak birbirine dönüşüyordu.
Darwin, Galapagos Adaları'na ulaştı. Gezi boyunca canlı türlerinin bulundukları ortama göre nasıl farklılaştığını, tropik ormanların güzelliklerini, insanların kölelere yaptıkları zulümleri, toprak örtüsünün depremlerle nasıl şekillenebileceğini ve fosil örneklerinin bulunabildiği farklı ortamları gözlemledi. Canlılar aleminde var olan yaşam savaşına kendi gözleriyle şahit oldu.
Mendel'in çalışmalarının Hollandalı bilimci Hugo de Vries tarafından yeniden keşfiyle türde bulunan bireylerin sahip oldukları genetik çeşitliliğin anlaşılmasında önemli bir adım atılmış oldu. Darwin ve Wallace, Mendel'in yaptıkları deneylerden de genetik biliminden de haberdar değillerdi. De Vries ve diğer ilk genetikçiler doğal seçilimi doğrudan desteklemese de, genetik bilimi doğal seçilim için gerekli olan kalıtsal çeşitliliğe kaynak sunuyordu. Doğal seçilim fikri hiç olmadığı kadar kuvvetlenmişti.
Radyometrik tarihlemenin geliştirilmesi ile kayaların ve fosillerin yaşları ölçülebilir hale geldi. Böylece, Dünya'nın sanılandan çok daha eski olduğu ortaya çıkmış oldu.
202 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.