İki kıta üzerinde kurulu tek kent güzel İstanbul'un Asya ile Avrupa'yı coğrafi olarak birleştirdiği gibi Doğu ve Batı kültürleri arasında da bir köprü kurduğu sıkça tekrarlanır. Ancak İstanbul'un anlamlı bir diğer özelliği, cami - sinagog ve kiliselerin 550 yıldan beri kesintisiz olarak yan yana, ahenk ve huzur içinde hizmet sunduğu kent oluşudur. İnançların buluştuğu eşsiz İstanbul'umuzun zengin kültür zincirine 25 Kasım 2001 Pazar günü yeni bir halka eklendi: 500.Yıl Vakfı - Türk Musevileri Müzesi. Orhan Bey'in 1326' da Bursa'yı fethiyle başlayan, inanç özgürlüklerini kaybetmektense İspanya'yı terk etmeyi yeğleyen Sefarad Musevilerine kucak açan II. Bayezid ile devam eden ve tarih boyunca süre gelen 700 yıllık bir beraberliğin öyküsünü ve Türk ulusunun insancıl hoşgörüsünü yurt içinde ve dışında tanıtmayı amaçlayan 500.Yıl Vakfı'nın kalıcı etkinliklerinden biridir bu müze. Müzenin amacı, Yahudi yaşamını sergilemekten öte, Müslüman çoğunluk ile Yahudi azınlık arasında etkileşimi vurgulamaktır. Bu müze ile ırk ve din ayırımcılığının günümüzde halen cirit atabildiği dünyamızda "İnsanlığa Örnek" bir davranış bir kez daha uluslararası platformda gözler önüne serilmeye çalışılmaktadır.