57 Yıl

Kolektif
Şerefe Atam!
Evet. Atatürk içki içmiştir. 9 Ağustos 1928'de Gülhane Parkı'ndaki şenliklerde eline bir kadeh içki alarak etrafında toplanan halka şöyle seslenmiştir: "Bu içkiyi bundan evvel gizli gizli içerek sizleri kandıran sahtekarlar gibi değil, işte açıkça hiç saklanmadan, içinizden biri gibi, bir vatandaş olarak içiyorum. Şerefinize!"
Sayfa 257 - Gece Kitabevi
Dedelerinin mezar taşını okuyamadıkları için kahrolanlar, bugün bedava açılan Osmanlıca kurslarına gitmiyor.
Reklam
Mustafa Kemal Atatürk
Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir, yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır.
Sayfa 468 - Gece Kitaplığı
Bir liderin diktatör olup olmadığını anlamak son derece kolaydır. Bunun için Anayasaya bakıp, liderin yetkilerinin neler olduğunu incelemek yeterlidir. Atatürk'ün bir cumhurbaşkanı olarak yetkileri son derece kısıtlıdır. Kaldı ki, bir ülkenin dikta ile yönetilip yönetilmediğinin tek ölçüsü, o ülkedeki siyasal partilerin sayısı olamaz... Bir ülkede birden çok parti mevcut olabilir fakat iktidar çıkarttığı yasalarla muhalefeti öylesine işlemez hale getirebilir ki, sonuç bir diktatörlükten farksız olabilir.
Sayfa 65 - Gece Kitaplığı
Tarih, hakikatleri tahrif eden (bozan, değiştiren) bir sanat değil, belirten bir ilim olmalıdır. -M. Kemal Atatürk
Sayfa 243Kitabı okudu
Müslüman olarak doğmuş, ancak yobazlık karşıtı bir kişi olmuştu, doğruluğu sevmiş, günahtan nefret etmişti; işini iyi bilen, istidat sahibi bir askerdi, savaştan nefret ederdi. Bağımsızlığı elde ettiği andan itibaren barışın peşinde koşmuş ve barış ortamını sağlamayı başarmıştı.
Sayfa 76 - Gece Kitaplığı
Reklam
Mustafa Kemal Atatürk
Benim tüm düzenleme ve uygulamalarda davranış kuralı olarak esas saydığım bir şey vardır: O da oluşturulan kurum ve kuruluşların kişiyle değil, gerçekle sürdürülebildiğidir. Bundan dolayı herhangi bir program filanın programı olarak değil, fakat milletin ve ülkenin ihtiyacına cevap verecek düşünceleri ve önlemleri içermesiyle değerli ve saygın olabilir.
Sayfa 30 - Gece Kitaplığı
Büyük yerden gelen suskunluğa saygı gerek...
Sayfa 376 - Gece Kitaplığı
Zübeyde Hanım
"Oğlum! Seni bekledim dönmedin. Çay ziyafetine gittiğini söyledin. Ama ben biliyorum, sen cepheye gittin. Sana dua ettiğimi bilesin. Harbi kazanmadan dönme! Annen."
Sayfa 58 - Gece Kitaplığı
Atatürk'ün İstanbul/Ankara'ya isminin verilmesinin istenmesi üzerine...
Bir adın tarihte kalması ve ağızlarda söylenmesi için, şehirlerin temellerine sığınmak şart değildir. Tarih, zorlanmayı sevmeyen nazlı bir peridir; fikirleri tercih eder.
Sayfa 476 - M. Kemal AtatürkKitabı okudu
Reklam
Medeniyet sadece geniş asfalt caddeler açmak veya fabrikalar yapmaktan ibaret değildir. Medeniyet; devlet kurmak, teşkilat kurmak, ilime, sanata, kültüre ve hepsinden önemlisi de insana değer vermektir. Yaratıcı ve yapıcı olarak, tarihin akışına yön vermektir. Bunların en güzel örneklerini de Türk tarihinde bulmak mümkündür.
Sayfa 110 - Gece Kitaplığı
Devrimler, olağandışı hallerdir. Devrimi yapanlar ancak hedeflerine vardıktan sonra, yaşam koşulları normale döner. Aksi halde devrim tehlikeye girer.
Sayfa 67 - Gece Kitaplığı
Çünkü, sürekli olarak gün ışığında yaşayanlar, uzun bir karanlığın ne müthiş bir uçurum olduğunu bilmezler.
Sayfa 377 - Latife HanımKitabı okudu
Beyler, hiçbir dine bağlı olmayan kalp istirahattan mahrumdur. -M. Kemal Atatürk
Sayfa 240Kitabı okudu
İçsem de bir kadeh hayat iksirinden, Zamansız ayrıldım, bilinsin Fikriye'den. Bıkmadım ki doyayım o narin ellerinden, Ümmid-i aşkım saracak seni, cefakâr teninden.
Sayfa 344 - Gece Kitaplığı