72. Koğuş

Orhan Kemal

Oldest 72. Koğuş Posts

You can find Oldest 72. Koğuş books, oldest 72. Koğuş quotes and quotes, oldest 72. Koğuş authors, oldest 72. Koğuş reviews and reviews on 1000Kitap.
Bir ara ufacık bir serçe kuşu bir an Kaptan'ın penceresine kondu, içeriye doğru bir şeyler bıcırdadı bıcırdadı... Sonra şaşkın, ürkek, aşağıya baktı. Aşağıda, ta aşağıda, dipte, karlar üzerinde gördüğü bir taneye doğru kendini bıraktı.
100 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
İki filmi izledikten sonra okudum ve keşke filmleri izlemeseydim dedim. İki filmde iki farklı şey anlatıyormuş gibi duruyor. Romanla alakaları sınırlı.
72. Koğuş
72. KoğuşOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20205.6k okunma
Reklam
100 syf.
8/10 puan verdi
O günler, karanlık günler, aydınlığa birkaç adım kala... İnsanlık gururunun ayaklar altında ezilip geçildiği yerde "insan"ı anlamaya çalışmak... O zamanın zor şartlarında, en kuytu köşelerde bile bir parça insanlık var, peki ya şimdi?
72. Koğuş
72. KoğuşOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20205.6k okunma
100 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Orhan Kemal'in yazdığı ve benim okuduğum ilk kitabı.Kendime kızdım doğrusu. Sabun köpüğü kıvamındaki kitaplara bile vakit ayırıp böylesini es geçtiğim için...
72. Koğuş
72. KoğuşOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20205.6k okunma
72. Koğuş, bütün cezaevlerinde olduğu gibi cezaevinin en yoksul, yoksul olduğu için de en pis koğuşuydu. Buranın insanları ayağa kalkmış birer solucandır. Devlet baba her hükümlü gibi onlara da gününde kara birer tayın veriyordu. Bazen kupkuru, bazen fırından yeni çıkmı ama, her zaman çamurdan farksız.
Çok değil birkaç zarda güçlerini tüketip enselerini kaşıyarak dönüyorlardı 72. Koğuş'a. Artık koca yıl bir tek tayın almamacasına yaşayacaklardı. Hiçbir yerden hiçbir gelirleri olmadığı gibi, umutları da yoktur. Aç acına yaşayacaklardır. Görünüşe göre böyle olması lazımdır ama olur mu ? Olabilir mi ? Canlıdırlar, delinmiş bir boğazları vardır, yaşayacaklardır. Yaşamalarının yurda, ulusa herhangi bir faydası olup olmadığını düşünmeden, yurdu, ulusu hatırlarından geçirmeden, bir bit, bir solucan, bir hamamböceği, herhangi bir tek hücreli gibi, bir yosun gibi yaşayacaklardır yaşayabildikleri yere kadar. Bunun için de, cezaevinin alacakaranlık dehlizlerinde korkak, haysiyetsiz, rezil, kepaze birer gölge, birer insan iskeleti hâlinde dolaşır, sahipsiz bir tencere, bir kenara bırakılmış bir parça ekmek, süprüntü tenekelerine atılmış zeytin çekirdekleri, kokmuş yiyecekler kollanır. Arada, küçücük maltızlardan biri üzerine kaynayan bir tencereye usulcacık sokulunarak kaşla göz arasında kapak kaldırır, içleri kir dolu uzun tırnaklı el kaynayan yemeği şöyle bir karıştırır, ya bir avuç fasulye, ya da kocaman bir et parçası kapıldığı gibi, zayıf bacakların olanca gücüyle dehlizin alacakaranlığında silinip gidilirdi.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.