22 Yazardan Seçmeler

75 Yılın İçinden

Ahmet Oktay

undefined 75 Yılın İçinden Sözleri ve Alıntıları

undefined 75 Yılın İçinden sözleri ve alıntılarını, undefined 75 Yılın İçinden kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Geçmişe her dönüş , geriye dönüş değil , kimi de günümüze yöneliş çabasıdır .
Ve son söz
Temelleri yüz binlerce şehidimizin kanı ile yoğrulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti; millet sevgisinin doğurduğu bir varlıktır. Onu birbirimize severek, birbirimize inanarak, kendi kendimizden şüphelere düşmeyerek vicdan huzuruyla bizden sonra gelecek nesillere devredelim.
Sayfa 121 - Hasan Âli Yücel- Akşam, 1950Kitabı okudu
Reklam
Dikkat ediyor musunuz? Hayat pahalandıkça lükse ve eğlenceye karşı rağbet fazlalaşıyor; sefalet arttıkça sefahet çoğalıyor.
Sayfa 98 - Peyami Safa- Yeni Mecmua, 1942Kitabı okudu
Gününü ve geleceğini açık seçik belirlememiş bir toplumun daha da ileri giderek, geçmişi yoktur diyebiliriz. (Melih Cevdet Anday)
Türk kendi işini kendi gördüğü zaman hep selâmete çıkmıştır. İşte yakın tarihimizin iki büyük politik olayı: Bütün dünya "Türk milleti ve Türk devleti yok olsun!" demişti. Atatürk "Türk milleti ve Türk devleti var olacak!" dedi ve yeni Türk varlığını kurdu. Bütün milletler kanlı bir savaşa girdiler. İnönü "Türk milleti ve devleti barış içinde yaşayacak!" dedi ve onu barış içinde yaşattı.
Sayfa 36 - İsmail Hakkı BaltacıoğluKitabı okudu
Reklam
Alternatif Aydın
Öteki'ni yani farklılığı kurcalayan, kurcalamadan yapamayan kişiler aydın olabilirler... Aydının, var olmak için toplumsal dokunun talebine de, onayına da gereksinmesi yoktur. Genel hatlarında çoğunluğun onayını alan kişi değildir aydın: Yapıp ederken onaylanmaz o, talep de görmez; yapıp ettikten sonra, genellikle de epey sonra onay görür, görebilir.
Sayfa 40 - Enis BaturKitabı okudu
Dünyanın en uzun tarihlerinden birine sahip topraklar üzerinde tarihsiz bir toplum olarak yaşamak gibi güç bir işi başarmış durumdayız.
Sayfa 47 - Murat Belge- Cumhuriyet, 1982Kitabı okudu
Bu memleketten kazanılan paranın ne olacağını düşünmeye benim hakkım vardır. ( Falih Rıfkı Atay-1933)
Bizim için asıl olan miras, ne mâzidedir, ne de Garp'tadır; önümüzde çözülmemiş bir yumak gibi duran hayatımızdadır. Onu yakaladığımız,onun meseleleri üzerinde durduğumuz, onlarla yoğrulduğumuz, bu meseleleri fikir hayatımızın zarurî yol uğrakları gibi değil, temeli olarak kabul ettiğimiz zaman tarihin en hususî coğrafyamızın bize yüklediği büyük role erişeceğiz.
Sayfa 108 - Ahmet Hamdi Tanpınar- Ülkü, 1943Kitabı okudu
Reklam
1900'lerin Türkiye'sinde birçok kimseler, çok genel etkenlerin tesiriyle, yenileşmenin gereğini anlamıştı, birçok kimseler de değişmeler yapmaya yönelmişti fakat bir bütünden esinlenerek bir devrim yaratabilen yalnız Atatürk oldu. Bir şahsın tarihe damga basması dediğimiz olay da herhalde bu olsa gerek.
Sayfa 95 - Şerif Mardin- Atatürk Devrimleri 1. Milletlerarası Sempozyumu Bildirileri, 1975Kitabı okudu
Ve zaten özlenen dönemler arasında en kesin dönemeçlerden biri endüstri devrimi. Ondan önce hayat bir sanattı; şimdi her şey bir fabrikasyon!
Sayfa 46 - Murat Belge- Cumhuriyet, 1982Kitabı okudu
Kadın haklarına sahip çıkacak yine kadınlardır
Bir yenilikçi olan, modernite tutkunu olan Mustafa Kemal'i eleştirebiliriz ama herhalde kadınlara sunduğu olanakları hiç yabana atamayız. Sanırım, o olanaklar -evet kabul ediyorum- biz istemeden henüz o bilince ermeden verilmiştir bizlere (bu neyi değiştirir? Bir ülkenin yerleşmiş yasaları doğmamış çocuklarına bir hediye değil midir?) tepeden inmedir belki de.
Sayfa 50 - Leyla Erbil, 1998Kitabı okudu
Yerli Yerinde Bir Tespit
İsmet İnönü, ihtilalci olmayan her gerçek devlet adamı gibi, ilk düzenli ordu birliği kurulduğu anda devleti eline geçirmiş, sonuna kadar da artık bu yetke'yi elinden hiç bırakmamıştır. Bu arada Türkiye'de yapılan yeniliklere, reformlara, hatta çok radikal değişmelere Mustafa Kemal'in damgasını vurabilmesi, hep İsmet Paşa'nın geri plandaki denetlemeleri, sıkı kontrolu altında meydana gelmiştir. Mustafa Kemal bu yolda büyük zorluklarla hatta ölüm tehlikeleri ile karşılaşmış olsaydı, bunu sadece kendi canı ile ödeyecek tarihe kim bilir nasıl bir adla yazılacaktı. Buna karşılık İsmet Paşa devlet yekesini ister bizzat, ister uzaktan uzağa tutmayı sürdürecekti. Bu açıdan bakılırsa İsmet Paşa ortak olduğu değişmelerin bahşişlerini, her zaman Mustafa Kemal'in cebinden ödemiştir. Sözgelimi yeni harfler kanununu önceleri aykırı görmesi, devlet kadrolarındaki karışıklığı, duraklamayı düşündüğü içindir. Bunu bir kere göze aldıktan sonra Mustafa Kemal'in aksine bir kere bile eski harfleri kullanmaması da gene tutarlı bir devlet adamı kişiliğinden gelir.
Sayfa 102 - Kemal Tahir- Notlar/ Çöküntü içinde, 1992Kitabı okudu
Atatürk'ün batıcılığıyla Tanzimat batıcılığı arasında benzerlik yok, karşıtlık var. Birisi, çok uluslu bir ümmet imparatorluğunda beliren komprador batıcılığı, ötekisi uluslaşmış bir ülkede kendini gösteren bilinçli batıcılık. Başka türlü şöyle de söyleyebiliriz, sanırım, birincisi, Batı'nın önerdiği batılılaşmaya evet diyen, ikincisiyse batılılaşmasını batılı yöntemlerle, ama kendi bildiğince yapmak isteyen batıcılık. Asıl Atatürk devrimi işte burada.
Sayfa 73 - Attilâ İlhan- Hangi Batı'dan,1972Kitabı okudu