Okumakta geciktiğim bir kitap. Kütüphanede gözüme çarpmasa heralde daha da okumazdım. Bunca zamandır kitap okurum, bu kitabın yazarını bile bilmedğimi yeni fark ettim. Don Quijote'de de aynısı olmuştu. 80 günde dünyayı gezen bir adamın romanı var biliyorum, ama o kadar. Adam değirmenlerle savaşıyor, bu kadar. Kabul ediyorum ve bu kütlükten kurtulabilmeyi umut ediyorum. Okuya okuya yontacağım işte.
...
Phileas Fogg, Londra'da yaşayan insanların hakkında bildiği tek şey dakikliği olan, genç ve zengin bir adam. Durduk yere girilen bir iddia ile yola çıkıveriyor, hem de tek hayali artık sakın yaşamak olan, yeni işe alınan uşağı Passepartout ile birlikte. Kitap bu yolculuk süresince yaşanan serüvenleri anlatıyor.
Zaman zaman çok şaşırdığım oldu. Anlatım sürükleyici, dünden bugüne bitiverdi.
Güzeldi, tavsiyemdir.