Şehir uzakta.
Genç adam ayakta.
Akıyor şehirden geçen nehir
genç adamın ayakları dibinden.
Genç adam
piposunu çıkarıyor cebinden
aranıyor kibriti,
bakıyor akar suya
düşünüyor Herakliti
düşünüyor büyük hakim Herakliti genç adam:
Kim bilir belki böyle bir akşam,
böyle bir akşam
Heraklit alnını
yeşil gözlü zeytinliklere akan
suya eğdi ve dedi:
"-Her şey değişip akmada
bu hal beni hayran bırakmada..-"
...
("Benerci Kendini Niçin Öldürdü?" adlı şiirinden)
Delikanlım:
İyi bak yıldızlara
onları belki bir daha göremezsin.
Belki bir daha
yıldızların ışığında
kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin.
...
("Benerci Kendini Niçin Öldürdü?" adlı şiirinden)
İşte kapı açıldı
geldi beklenen kadın.
-BEKLETTİM Mİ?
-ÇOK..
AMA ZARAR YOK
Kadın
yakaladı genç adamı
elinden.
Genç adam
yakaladı kadını belinden
bir yumrukta kırdı camı.
Oturdular pencerenin içinde..
Sarktı ayakları gecenin içinde...
...
("Benerci Kendini Niçin Öldürdü?" adlı şiirinden)
...
Sevmek mükemmel iş delikanlım,
sev bakalım!
Mademki kafanda yıldızlı bir gece var,
benden izin sana
sev, sevebildiğin kadar...
("Benerci Kendini Niçin Öldürdü?" adlı şiirinden)
Ayın on dördü.
Ayın on dördünü Pariste aç gezen gördü,
dedi ki:
Bu gece ay
dibi kalay bir tencere gibi.
Ayın on dördü.
Ayın on dördünü Fatihli hırsız gördü,
dedi ki:
MOR MENEKŞE, AÇ DOSTLAR VE ALTIN GÖZLÜ ÇOCUK
Abe şair,
bizim de bir çift sözümüz var
"aşka dair."
O meretten biz de çakarız
biraz...
Deli çığlıklar atıp avaz avaz
burnumun dibinden gelip geçti yaz