Her işini letâfetle yapar. Eşyanın inceliklerini bilir.
"Senin hükümlerin her şeyin her hâline inceden inceye nüfuz eder.
Hükmüne razı olmayı lûtfet bana.
Lûtfunu hakkımda hükmün eyle.
Hükmünü hakkımda lâtif eyle."
İyilik bilir; az kulluğa çok büyük karşılıklar verir.
"Sen ki beni insan yaptın;
hayvanlıkta bırakmadın.
Sen ki bana iman verdin;
delâlette bırakmadın.
Dilime şükrünün lezzetini ver;
beni şükürsüzlerden etme.
Kalbime Sana minnettarlığın tadını tattır;
beni nankörlerden etme."
İşiten O'dur.
"Yâre açık yâre,
yâre açmaya yâre ne hacet!
Derman eyle derdimi,
ince ince merhem kıl.
Feryadım duyulur âşikâre,
dile dökmeye ne hâcet!
Gizlidir sızılarım,
her hece dua kıl."
Hiçbir şey O'na gizli kalmaz.
"Gizlim saklım yok Senden; gayrısı hâlden anlar değil.
İncecik sızılarımdan, ilk göz ağrılarımdan Sen haberdarsın; başkaları kalbimin sırlarına cahil.
Dertlerim sana ayândır; başkaları dertlerime gafil."
Merhameti sonsuz olan.
"Senin rahmetin olmasa kimse kimseye yâr değil;
rahmetin sayesinde kimse kimseye ağyar değil."
"Senin vechine bakmayan her şey fânidir;
rahmetin sayesinde ayrılıklar ve hicranlar bâkî değil."
Yaratan O'dur. Hiçlikten yaratır. Yarattıklarını yokluktan çıkarır.
"Ol" de, olayım.
Yarattıkların arasında kalayım.
"Kaf" ile "Nûn" arasında taht kurayım.
Her hâlimi güzel halk eyle.
Halk ettiğin gibi ahlâklanayım."