Kanatlar ve Küller Sarayı’nı okuyanlar aslında olayların bitmediğini, kapıda bir çok savaşın veya ittifakın beklediğinin farkındadır. İşte Buz ve Yıldızışığı Sarayı, serinin bittiği noktadan aylar sonrasını konu alıyor. Olaylar kısmen bitmiştir ama savaşın izleri hala silinmemiştir. Feyre ve Rhys bir yandan işleri yoluna koymaya çalışırlar bir yandan da yaşananlarla baş ederler. Cassian, Illyria savaşçılarının arasında isyan hazırlıkları yapanları bulmaya çalışır. Amren ise üçüncü kitaptaki muazzam performansından sonra ulu peri bedenine yavaş yavaş alışır. Azriel ise bildiğimiz gibi: gizemli. Mor, Elain ve Nesta’dan özel olarak bahsetme gereği duymuyorum
Serinin bir sonraki kitabının Nesta ve Cassian’a yoğunlaşacağını biliyoruz. Bu kitapta başlarda Nesta’ya sinir olsak da ki bu Nesta söz konusu olduğunda normal bir tutum, neden bu şekilde davrandığını gördüğümüzde olaylar anlam kazanıyor. Hala Nesta’ya bayılmıyorum ama Kazan’a girdiği anı ve sonrasında yaşadıklarını okumak biraz da olsa sempati beslememe yardımcı oldu
Son olarak kitaptaki özensizliğe değinmek istiyorum. Kitabı okurken hikayelerimde paylaştığım gibi üç ayrı yerde cümlenin devamı kesilmişti. Artık yazım yanlışlarına veya karakterlerin adlarının karıştırılmasına alışmıştık ama böylesini görmemiştim. Bir sonrası baskıda inşallah düzeltirler