A Little History of Philosophy

Nigel Warburton

En Yeni A Little History of Philosophy Sözleri ve Alıntıları

En Yeni A Little History of Philosophy sözleri ve alıntılarını, en yeni A Little History of Philosophy kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Var olmayan şeyler hakkında nasıl anlamlı bir biçimde konuşabiliriz?
Mantıkçılar, akıl yürütmenin yapısı üzerine çalışır, genellikle fikirlerini semboller kullanarak ifade ederler.
Reklam
Gelgelelim Mill "Tanrıya neden olan nedir?" sorusunu sordu ve Russell, İlk Neden Argümanındaki mantıksal problemi gördü. Nedeni olmayan bir şey varsa, o zaman "her şeyin bir nedeni vardır" ifadesi doğru olamazdı. Bir şeyin, başka bir şey ona neden olmaksızın tek başına var olabileceğine inanmak yerine, Tanrının bile bir nedeni olduğunu düşünmek Russell'a daha mantıklı geliyordu.
Din üzerine konuşurken de bu kadar açık sözlü ve kışkırtıcıydı. Russell için Tanrının insanlığı kurtarmak için müdahale etmesi olanaksızdı. Tek şansımız, aklımızın gücünü kullanmaktı. İnsanların ölmekten korktukları için dine çekildiğine inanıyordu. Din onları rahatlatıyordu. Cinayet işleyen ya da daha kötü şeyler yapıp dünyada cezasını çekmeyen insanları cezalandıracak bir Tanrının var olduğuna inanmak güven vericiydi. Fakat bu doğru değildi. Tanrı yoktu ve din neredeyse her zaman mutluluktan daha çok acı üretiyordu. Budizmin diğer pek çok dinden farklı olduğunu kabul etmişti; ne var ki Hıristiyanlık, İslam, Yahudilik ve Hinduizmin hesabını vermesi gereken pek çok şey vardı. Bu dinler, tarihleri boyunca savaşa, kişisel acıya ve nefrete yol açmıştı. Milyonlarca insan, bu dinler yüzünden ölmüştü.
Popper için bilimsel araştırmanın temeli, sınanabiliyor oluşudur, yani yanlış olduğunu gösterebilecek bazı olası gözlemler olabilmesi.
Freud, teorisini sadece nevrotik davranış gösteren bireylere değil, ortak kültürel inançlara da uyguladı. Özellikle, insanların neden dine kaydıklarının psikanalitik açıklamasını sundu. Tanrıya inanıyor olabilirsiniz. Belki de hayatınızda Tanrının varlığını hissediyorsunuz. Ancak Freud'un, Tanrıya olan inancınızın nereden geldiğine dair bir açıklaması vardı. Tanrı var olduğu için ona inandığınızı düşünüyor olabilirsiniz, ama Freud çok küçük bir çocukken hissettiğiniz korunma ihtiyacını hâlâ hissediyor olduğunuz için Tanrıya inandığınızı düşünüyordu. Freud'a göre bütün uygarlıklar, bir yerlerde, karşılık bulmamış korunma ihtiyaçlarınıza cevap olacak güçlü bir baba figürünün bulunduğu yanılsaması üzerine kurulmuştu. Bu bir hüsnükuruntuydu: Tanrının var olması gerektiğine dair kalbinizde büyük bir arzu taşıdığınız için, onun gerçekten de var olduğuna inanırsınız. Bunların hepsi, çocukluğunuzun erken döneminde ortaya çıkan, bilinçdışı korunma ve bakılma arzusundan ileri gelir. Hislerinin nereden geldiğini çoğu zaman fark etmeseler ve dinlerinin, Tanrının var olmasından ziyade tamamen derinde hissedilen tatmin edilmemiş psikolojik bir ihtiyaçtan kaynaklandığını etkin olarak bastırsalar da, Tanrı fikri, çocukluğundan kalma bu hisleri hâlâ taşıyan yetişkinler için rahatlatıcıdır.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.