Eser iki bölümden oluşuyor. Hikayede, varoluşsal sorgulamalar ve şüphe içerisinde yaşayan Ahmet Raci isimli bir karakter var. İlk bölümde Raci, varlık, yokluk, hiçlik sorunları ve "Nereden geldik, nereye gidiyoruz" sorularıyla kıvranırken, bir gün mezarlıkta aynalı baba isimli bir adamla karşılaşıyor. Mezarlıkta yaşayan baba ile tanıştıktan sonra her gün bu aynalı babanın misafiri oluyor ve hasbihal ediyorlar. Aynalı baba mangalda çok lezzetli kahve yapıyor ve ney'i güzel üflüyor. Kahvenin, sazın, ney sesinin etkisiyle kahramanımız Raci derin uykulara dalıyor, rüyasında diyardan diyara dolaşıp garip olaylara tanıklık ediyor. Eserin ikinci bölümü de Raci'nin rüyasındaki garip olaylardan oluşuyor. İkinci bölümün ilk bölümden farkı ise Raci'nin tımarhanede bulunuyor olması... Şunu da belirtmem gerek, oldukça iyi başlayan ve devam eden bir eserin, sonunun bu kadar kötü ve konunun geneli ile alakasız bağlanması benim açımdan şaşırtıcı oldu. İyi okumalar...