Tutumlar, 18. yüzyılın sonlarında Avrupalı göçmenler, mülkiyet ve toprak kullanımı konusunda Kızılderili nüfusla daha fazla çatışmaya başlayınca değişti. Kızılderilileri, 'kana susamış canavarlar' olarak nitelemek giderek daha çok arttı; 'onlardan giderek, esmer paganlar, güneşten yanmış cahiller, bakır-renkli haşarat ve 18. yüzyılın sonlarında da kızılderili olarak söz etmek yaygınlaştı. Irkçılık, Afrika köleliğine mazeret bulmak çabasıyla, dünyadaki bütün insanları, "beyaz', 'siyah, kahverengi, 'kızıl' ya da 'sarı' diye bir yere oturtmaya varan, tam gelişmiş bir inanç sistemine evrimleşti! - Her ne kadar pek çok Avrupalı pembemsi kızıl pek çok Afrikalı kahverengi, pek çok Güney Asyalı yine pek çok Avrupalı gibi kumral olsa da ve Amerikan yerlileri kızıl, Çinli ve Japonlar sarı olmasa da!