Öne Çıkan A Portrait of the Artist as a Young Man Gönderileri
Öne Çıkan A Portrait of the Artist as a Young Man kitaplarını, öne çıkan A Portrait of the Artist as a Young Man sözleri ve alıntılarını, öne çıkan A Portrait of the Artist as a Young Man yazarlarını, öne çıkan A Portrait of the Artist as a Young Man yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
... ortasından kırılan bir sopanın çıkardığı sesi andıran bir sesle inen kızgın yakıcı batan sızlatan bir vuruşla, titreyen eli ateşe atılmış bir yaprak gibi büzülüverdi: vuruşun sesiyle verdiği acıdan gözlerine kaynar gözyaşları akın etti. Korkudan bütün gövdesi tir tir titriyordu, kolu titriyordu, büzülmüş tutuşmuş morarmış eli rüzgara tutulmuş kopmak üzere bir yaprak gibi titriyordu. Bir çığlık, serbest bırakılmak için bir yakarış dilinin ucuna kadar geldi. Ama gözleri gözyaşlarıyla haşlandığı, bütün organları acı ve korkuyla titrediği halde sıcak gözyaşlarını, gırtlağına kavuran çığılığı yuttu .
Sayfa 97 - İletişim yayınları. Çeviren: Murat BelgeKitabı okudu
Son derece başarılı modernist bir yazar olan James Joyce'nin otobiyografik olarak nitelendirebileceğimiz bir roman. Genç bir öğrencinin sanatçı olabilmek uğruna toplum ve kurumlara karşı vermiş olduğu mücadeleyi bilinç akımı tekniği ile oldukça başarılı bir şekilde anlatmıştır.Bu yüzden de dili oldukça ağır ve okumak için oldukça konsantre olmanız gereken bir roman.Okurken küçük bir dalgınlığınız sizi olaylardan koparacak ve üç beş sayfa geri dönmenizi gerektirecektir.Bilinç akımı tekniğinin yeni yeni geliştiği bu dönemde okurlara bir hayli fazla iş düşüyor.Kitap ayrıca kilisedeki eğitim veren eğitmenlerin çocuklara karşı yaklaşımını (uyguladığı baskı, şiddet ve eğitim anlayışını) gözler önüne serer.Kitabımızın ana karakteri de bu tarz baskılar karşısında sanatçı olabilmek için direnir..Ayrıca kilise yanlısı toplum ile kiliseye karşı olan toplum çatışmaları da gözümüze çarpar.
Pencerenin dışında solgun bir gün ışığı vardı. Ölür müyüm diye merak etti. Güneşli bir günde nasıl ölünüyorsa böyle bir günde de pekâlâ ölebilirdi insan.
Ben gençken çok eğlendim. İyi ve düzgün adamlarla ahbaplık ettim. Hepimiz bir baltaya sap olmuştuk. Birimizin sesi güzeldi, bir diğeri iyi bir oyuncuydu, biri eğlendirici şarkılar söylerdi, öbürü iyi kürek çekerdi, diğeri iyi bir raketti, bir diğeri ise iyi bir hikâyeciydi, falan filan. Her nasılsa yolumuzu bulduk, günümüzü gün ettik, hayatın tadına baktık, hiçbirimizin de ayağı kaymadı. Hepimiz de efendi adamlardık hiç değilse bence öyleydik sağlam İrlandalılardık.