Sayfa Sayısına Göre A Tale of Two Cities Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre A Tale of Two Cities sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre A Tale of Two Cities kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi, gelmiş geçmiş en kötü günlerdi; hem bilgelik çağıydı hem ahmaklık; hem inancın devriydi hem şüpheciliğin; hem Aydınlık hem Karanlık bir mevsimdi; umudun baharı, umutsuzluğun kışıydı; hem her şeyimiz vardı hem hiç bir şeyimiz yoktu; hepimiz ya doğruca Cennete gidecektik ya da tam aksi istikamete..."
Monsenyör'ün genel sosyal meselelere ilişkin tek soylu düşüncesi her şeyi kendi haline bırakmak, özel sosyal meseleler söz konusu olduğunda diğer soylu düşüncesi ise her şeyi kendine akıtmaktı –özellikle de gücü ve parayı.
"Zamanların hem en iyisi hem en kötüsüydü; hem bilgelik hem ahmaklık çağıydı; bir yandan inancın diğer yandan inançsızlığın devriydi; mevsim hem aydınlığın mevsimiydi hem karanlığın; hem umudun baharı hem çaresizliğin kara kışıydı; bir yandan herşey önümüze serilmişken öte yandan hiçbir şeyimiz yoktu; sanki cümleten Cennet'e gidecek hem de cehennem'i boylayacaktık... sözün kısası, o devir bugünkünü bir hayli andırıyordu, sanki çağın sesi en gür çıkan yöneticilerinin derdi yine dönemin iyi ya da kötü sıfatlarından hangisine layık olduğu değil, sıfatın başına "en" pekiştiricisini alıp almadığıydı."
"Bu ülkede de ekmeğin aslanın ağzında değil de kodamanların elinde olduğu bu dönemde hepsinin emin ve mutabık olduğu bir şey varsa o da mevcut düzenin asla sarsılmayacağıydı."