A Theologico-Political Treatise

Baruch Spinoza

A Theologico-Political Treatise Sözleri ve Alıntıları

A Theologico-Political Treatise sözleri ve alıntılarını, A Theologico-Political Treatise kitap alıntılarını, A Theologico-Political Treatise en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Söz birliğini zorlamak olası değildir, çünkü yöneticiler söz özgürlüğünü sınırlamaya ne kadar çok çalışırlarsa o kadar güçlü bir dirençle karşılaşırlar. Besbelli gözünü para bürümüş olanların, dalkavukların ve en üstün kuruluşun karınlarını doyurmak ve para keselerine dayanarak böbürlenmek olduğunu sanan öteki ahmakların değil; eğitim, sağlam ahlak ve erdem sayesinde daha büyük bir özgürlüğe kavuşabilmiş olanların direnciyle. … Üstelik bu tür yasalar hemen her zaman büsbütün yararsız kalırlar, çünkü yasaklanan kanıların yararlı olduğuna inanların bu yasalara uymaları olanaksızdır. Onları zaten yanlış sayarak reddedenler ise yasayı kendilerine verilmiş bir üstünlük sayarlar ve bununla öylesine öğünürler ki, yetkeyi ellerinde bulunduranlar sonradan bu yol tutulmak istense bile yasayı yürürlükten kaldıracak gücü kendilerinde bulamazlar.
Örneğin uyruklardan biri bir yasanın sağduyuya aykırı olduğunu, bundan dolayı da yürürlükten kaldırılması gerektiğini düşünür ve düşüncesini yasaları yapmak ve yürürlükten kaldırmak yetkisini elinde bulunduranların dikkatine sunarsa ve bu arada hiçbir şekilde o yasaya aykırı davranışta bulunmazsa, devletin övgüsüne hak kazanmış ve iyi bir vatandaşın yapması gerektiği gibi davranmış olur.
Reklam
Güç yoluyla boyun eğdirilmiş bir halk üzerinde, aksine asıl önemli olan dürtü umut değil, korkudur.
Sayfa 41
Doğal durumda, her kişi bir başka kişinin baskısına uğramayacak biçimde kendini koruyabildiği sürece kendinin efendisidir, ve insanın doğal hukuku her kişinin gücüyle belirlendiği sürece, tek başına herkesten sakınmaya çalışmak boşunadır, doğal hukuku korumanın güvenceli hiçbir yolu bulunmadığından, bu hukuk gerçekte varolmayacaktır, ya da olsa olsa tam anlamıyla kuramsal bir varlığa sahip olacaktır. Elbette, kişiyi korkutan nedenler ne kadar çoksa, kişinin gücü ve dolayısıyla hukuku da o kadar azdır. Ayrıca karşılıklı yardımlaşma olmadan insanlar ne yaşamlarını sürdürebilir ne de ruhunu geliştirebilir. Burada şu sonuca varıyoruz: yalnızca insan türünü ilgilendiren doğal hukuk, nisanların ortak hukuklarının bulunması, birlikte oturacakları ve birlikte işleyecekleri topraklarının bulunması, güçlerini sürdürmek, kendilerini korumak, her türlü şiddete karşı çıkmak ve ortak bir isteme uygun olarak yaşamak istemeleri dışında düşünülemez. Gerçekte, bir bütünde birleşmiş insanların sayısı ne kadar çok olursa, bunların ortak hukukları da o kadar büyük olacaktır. İnsan doğal durumda kendi kendisinin efendisi olamayacağı için, skolastikler insanı toplumsal hayvan diye adlandırdılar, buna ben de katılıyorum.
Gerçekte özgürlük, daha önce gösterdiğimiz gibi, eylemin zorunluluğunu ortadan kaldırmaz, tersine bu zorunluluğu getirir.
üstelik herkes ötekilerin kendi mizacına uygun olarak yaşamasını, kendisini ne hissediyorsa onu hissetmesini, ve onun reddettiklerini reddetmesini arzu eder.
Reklam
401 öğeden 391 ile 400 arasındakiler gösteriliyor.