Öne Çıkan Abdestli Kapitalizm kitaplarını, öne çıkan Abdestli Kapitalizm sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Abdestli Kapitalizm yazarlarını, öne çıkan Abdestli Kapitalizm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Abdestli kapitalizm, insanlık tarihinin en eski dinlerinden biridir. Çünkü, insan sürekli olarak kutsallar kullanılarak aldatılmaya açık bir varlıktır. Bu bağlamda, ortaçağ feodalizmi en yakın örnektir ki, Kilise vahşeti “Haçlı emperyalizmini üretmiştir.”
Emperyalizm, bu pratikte görmüştür ki, din olgusu “kitleler üzerinde egemenleşecek sömürü odaklarının” en önemli silahıdır. Ancak, hangi din diye sorarsanız, Karl Marx’ın şu tabirini kullanmak gerekir: afyon din.
Para için atılan onca takla. O taklaların tamamı bir “ibadet.” Ama Allah’a meyleden bir ibadet değil. Yeryüzünün sahte tanrısı önünde sergilenmiş bir ritüel...
Paran yoksa ve rızkın için seyyar satıcılık yapıyorsan “hırsızsın.” Paran varsa, banka hortumlasan da beyefendisin.
Tezgâhına el koyulduğu için tepki veren seyyar satıcının yediği dayak! Paran varsa, bir sikke isabet etmez sana. Kurşun bile işlemez. İbrahim Tatlıses gibi, kafandan vurulsan da hayata dönersin!
Tezadına kurban olduğum memleketimdeki en büyük yalandır para.
Paran varsa “depremde ölme riskin çok azdır.” Paran mı yok? Dua et deprem olmasın...
Paran yoksa “matematik profesörü olursun.” 3 lira ila 5 liralık gideri denklemenin olanaksızlığı hususunda “doğal doktora” yaparsın.
Eğer durum biraz daha vahimse “filozof” olma garantisi var. Paran varsa dert etme, liboş olur; kurtulursun.
Paran varsa bankalar hesap cüzdanı verir. Yoksa “avukat kapına gelir.” Paran var mı?
Yalan be güzel kardeşim.
“Hem Allah’a, hem paraya tapamazsınız!” (Hz. İsa)
İsyan, kötü bir şey değildir. İsyan, yıkmak , parçalamak, zarar vermek manasına da gelmez. İsyan; daha evvel de izah ettiğim gibi, pislikleri gün ışığına kavuşturarak, ilmi bir yol tutarak halk vicdanını aydınlatmaktır.
"Bir sürüye salınan iki aç kurdun sürüye verdiği zarar, kişinin mal hırsıyla dinine verdiği zarardan daha fazla değildir."
(Ka'b İbn Mâlik'den; Tirmîzî, Zühd,43(2377)
Bugün din, cami içindeki vakitli ibadetler, kurban adına kesilen hayvanlar, çevresinde onca sefalet içinde insan varken hac için harcanan yüz binler, zekâtı verilip alınmış cipler, emperyalist müttefikler, açlık boy gösterirken dikilmiş camiler, huriler, gılmanlar, anlamı bilinmeden uygulanan ritüeller, kutsanan bezler, türbeler, hoca efendiler, risaleler, cüppeliler ve sarıklılar, katılım bankaları, faizsiz kazanç iddiaları, hilafet fetişistleri ise, bunun yegâne nedeni “afyon dini toplumlara entegre ederek, onları sömürme arzu ve hevasından ileri gelmektedir.”
Mescid-i Haram bir akademidir. Orada; adalet ve tevhit makamı olan “İbrahim makamı” gözlemlenir ve hac dönüşü içinde bulunduğumuz topluma aktarılır. Böylece her yerin Mescid-i Haram düzeyinde olması adına çalışılır.
Eren Erdem'in yazmış olduğu ABD'estli Kapitalizm bakış açımı oldukça değiştirdi. Beni kitapta etkileyen yer "Musa gittikten sonra altın buzağıya tapanlar ile Muhammed gittikten sonra mala tapanlar aynıdır." yeridir. Kitapta ayet ile açıklamalar olmuş. Bu da Sosyalizm'in İslam'a yakın olduğunu akla getiriyor. Müstağni olmamamızı Kurandan ve hadislerden örnek vererek bize sunmuş. Kitabın ön kapağında "Siz Allah'a dinini mi öğretiyorsunuz?" Hucurat 16. ayetten örnek vermiş. Kitap güzel, hoşuma gitti ama yazarın okuduğum ilk kitabı ve amacı nedir, samimi midir bilemiyorum. Okuyun arkadaşlar okuyun çok okuyun...
Mal biriktirenler ateş biriktirir!
Ebuzer’in Resulullah’tan işittiği o sözü hatırlayalım:
“Keseye konup ağzı bağlanan her altın ve gümüş, mahşerde sahibi için ancak bir ateştir.”
Evet, çünkü Allah’ın affetmeyeceği tek şey şirktir. Çünkü şirk, kul hakkını gasptır. Eğer sizde bir şey birikmişse, bu olmayanın hakkıdır. Ve bu sizden muhakkak sorulur demek istiyor Ebuzer...