Padişah olur olmaz anayasayı rafa kaldırmış, Meclis'i kapamış, 33 yıl boyunca imparatorluğu tek başına, korkuları ve kuşkularıyla yönetmiş, bu süre içerisinde hep tahttan indirilme korkusuyla yaşamış ve on binlerce insanı sorgusuz sualsiz imparatorluğun en ücra köşelerinde sürgüne göndermiştir.
Yine bazı karşıtlarını maaşa bağlayarak, ihsanlarda bulunarak susturmayı bilmiştir. Ne yazık ki onların arasında Namık Kemal gibiler de vardır.
Ancak Abdülhamit'in olumlu bir tarafını da bilmek gerekir. Karşıtlarını, özgürlük için çaba harcayanları -birkaç kişi dışında- öldürtmemiş, sürgüne göndermekle yetinmiştir. Ama o uçsuz bucaksız çöllerde, Fizan'da, Yemen'de, Taif'te, onları ölmekten beter etmiştir.
Sürgüne gönderdiği büyük devlet adamı Mithat Paşa'yı ise boğdurmuştur.