Ebül Hüda

Abdülhamid'in Cinci Hocası

Süleyman Tevfik

Sayfa Sayısına Göre Abdülhamid'in Cinci Hocası Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Abdülhamid'in Cinci Hocası sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Abdülhamid'in Cinci Hocası kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
nikotin ihtiyacım artınca içimden geçen.. adasdas
Bir gün haremden selamlığa çıktığım zaman onu bir çiğ patlıcanı hıyar gibi yerken gördüm. O vakte kadar çiğ patlıcanın böyle yenildiğini görmemiş hatta duymamış olduğumdan şaşırıp kalmıştım. O günden sonra Ebü-l-Huda Efendi her geldikçe mutfaktan bir patlıcan alıp ona götürür ve yemesini rica ederim.
O tarihlerde Nuruosmaniye Caddesi'nde, Mahmutpaşa Camii civarında birkaç falcı ve üfürükçü dükkanı vardı. Bunların hepsi de halkın, bilhassa kadınların safdilliğinden bilistifade para kazanır ve bolluk içinde yaşarlardı. Mahmutpaşa'dan bize gelip giderken, Nuruosmaniye Caddesi'nden geçerken şeyh bunları görüyordu. Kendisi için de bu işin, falcılığın pek uygun ve kolay olacağını düşünen Ebü'l-Huda, o caddede bir dükkan tutmuş, İstanbul'a geldiğinden beri durduğu sultan odalarını bırakarak orada yatacaktı.
Reklam
Şeyh Efendi, büyük zekası sayesinde -bu işte zekanın çok tesiri vardır- az zamanda epeyce müşteri edindi. İstanbul'da Arap Hoca diye şöhret kazandı. Hastalara okur, fala bakar, muska yazar, dargınları barıştırır, hasretleri kavuşturur, sözün kısası o saate ait her şey yapardı. Bu yüzden bir hayli para kazanır, güzel yer ve içer ve babasına harçlık bile gönderirdi.
video kamera, fotoğraf makinesi, internet çıktı mertlik bozuldu.. (=
Mekke ve Medine halkından birtakım adamlar vardı ki, İstanbul'a, Anadolu'nun bütün şehir ve kasabalarına, hatta büyükçe köylerine kadar giderler, bütün büyük ve büyükçe zatların konak ve evlerini ziyaretle, Mekke'de ve Hac zamanında dualarında bulunmak üzere onlardan az çok para alırlar ve topladıkları bu para ile memleketlerine dönünce bir sene geçinirler, ziyaret ettikleri yerlerden Hac için Mekke'ye gidenlerin önüne düşerek ziyareti icap eden yerleri gezdirirler ve onlara hac töreninin icrasında rehber ve delil olurlardı ve bu adamlara ''Hacı delili'' derlerdi.
En adi bir işin çıkarılması için haftalarca ve belki aylarca gidip gelmek, uğraşmak, yalvarıp yakarmak lâzım olan şeyhülislâm dairesinden bu emrin bir saat zarfında yazılıp verilmesi Şeyh Efendi’nin, saraya çatmakla kazanmış olduğu nüfuz ve ehemmiyetin derecesini gösterir.
“Biz derviş bir adamız dünya işleri için erkânı devleti rahatsız etmek bize münasip değildir.