Aç Harmanı

Mehmet Başaran
Karı dövenlere kızıyordu en çok. "Lan kafasızlar, cibiliyetsizler! Adam mısınız be? Karıya kürek sapıyla girişivermekle dolumuveriyo ambarlarınız? Borçlarınız ödenimiveriyo?"
Sayfa 75 - Papirüs Yayınları 2002 Basım
Sana da kalmaz bu dünya hay dürzü!..
Sayfa 28 - Papirüs Yayınları 2002 Basım
Reklam
Rüzgarlar ne değin sert eserse essin, dağ başında dimdik durur meşeler.
Sayfa 113 - Papirüs Yayınları 2002 Basım
Hey bee, şu bizim üç günlük ömür, yolda düşünmek, tarlada eşinmek, evde kaşınmakla mı geçecekti?
Sayfa 17 - Papirüs Yayınları 2002 Basım
Öfke fena şey, öfke kör eder adamı çocuk...
Sayfa 25 - Papirüs Yayınları 2002 Basım
Zordur doğup büyüdüğü yerden kopması insanın... Yaşadığı sürece düşlerinde hep oralardadır...
Sayfa 107 - Papirüs Yayınları 2002 Basım
Reklam
Ölüm..
Usul usul hazırlanmalı.. Gökyüzüyle, kırlarla, ağaçlarla, yollarla, yakınlarımla vedalaşmalı gizlice.. Olura olmazsa kızmayı, üzülmeyi bırakmalı. Doya doya bakmalı her şeye..
Sayfa 83 - Papirüs Yayınları 2002 Basım
Ama hepsi de çıplak giriyordu toprağa... Neydi insanlardaki bu tutku? Sessiz bir başak gibi erdiremezler miydi içlerindekini?
Sayfa 23 - Papirüs Yayınları 2002 Basım
Hey anam hey! Gidin de, yaşamayı görün alemde...
Sayfa 48 - Papirüs Yayınları 2002 Basım
Çukurova...
Kan eksen can biter...
Sayfa 28 - Papirüs Yayınları 2002 Basım
Reklam
"İnsan her şeye alışan hayvandır." Doğru, doğru olduğu için de korkunç..
Sayfa 87 - Papirüs Yayınları 2002 Basım
Doyasıya ekmek yiyebilmek gibisi var mıydı dünyada? Okumak da, başka şeyler de ondan sonra geliyordu.
Sayfa 17 - Papirüs Yayınları 2002 Basım
Ellerimizin ayaklarımızın yarıkları toprakla dolu değil mi? İçinde ömür geçirdiğimiz evler... Cemreler düştüğünde sıcak sıcak kımıldanan, her köşesinde börtü böceğin ses verdiği toprak... Sabahları ince ince buğulanan toprak... Sürüldü mü helva gibi kabaran güzel toprak... Ekmeğimiz, aşımız toprak...
Sayfa 93 - Papirüs Yayınları 2002 Basım
E.. varsıla da yoksula da vezire kizire de, ölüm vardı. Gelişin, bir de gidişi... Güzel Allah'ım, ölüm olmasa olmaz mıydı? Tövbe tövbe.. Anacığım anlatırdı: Dağa vermiş, dağ kabul etmemiş, taşa vermiş, taş kabul etmemiş ölüm acısını, tutmuş insana vermiş Rabbim de... İşte biz kullar...
Sayfa 92 - Papirüs Yayınları 2002 Basım
Yalan Değil!!.
Fiyatlar.. Sahi fiyatlar, bi onlar sinek tutmuş hayvanlar gibi aldı başını gidiyor..
Sayfa 88 - Papirüs Yayınları 2002 Basım
Resim