Reşat Nuri Güntekin, 1928 yılında yayımlanan bu eserinde; çalışkan, başarılı, ancak zaaf gösterenlere acımasız olan Zehra öğretmen ile babası Mürşit'in bakış açılarından dramatik yaşamöykülerini aktarıyor. Yazar, cumhuriyet öncesinde yeni mezun, idealist genç bir mülkiyelinin iş ve sosyal yaşamdaki çatışmalarını ve uyumsuz ilişkilerini anlatırken, dönemin memuriyet yaşamına, köhne yapısına ait önemli ipuçları da veriyor. Şehirden kasabalara sürüklenirken, ardında birer birer ilkelerini de birakan genç adam, hatalı bir evlilikle korkunç bir sona doğru sürükleniyor. Acı ve sefalet dolu ortamdan bir tesadüfle sadece kızı Zehra'yı kurtarabiliyor. Acımak, aile içi ilişkileri ve sorumluluklarını, adeta ders veri gibi gözler önüne seriyor.