Adabu'l- Müridin Tarikatın Esasları
Abdülkadir GeylaniQuotes
Rabiat’ül Adeviye’ye (ra) şöyle soruldu:
“Kul ne zaman Allah’ın hükmüne razı olmuş olur.”
Rabiat’ül Adeviye (rh) şöyle dedi:
“Nimete sevindiği gibi gelen musibete de sevindiği zaman.”
Cüneyd-i Bağdadi (rh) şöyle demiştir: Sırri-i Sakati’nin şöyle dediğini duydum: “Ey Gençler topluluğu, benim yaşıma gelmeden, ciddi olarak çalışın. Sonra zayıflar da benim gibi bir şey yapamaz hale gelirsiniz. İşte o zaman, gençlikte yapılan ibadetler yapılamaz.”
şeriat adabına ters düşen hiç bir şey, tarikatta da
yoktur, hakikat ilminde de yoktur.
Fakir, fakirliği üzerine, zenginin zenginliğine titrediği gibi titremelidir.
Cüneydi Bağdai (rh) şöyle demiştir: “Mümin için dünyadan ahirete yürümek hoştur, kolaydır. Allah için, halkı bırakıp ayrılmak zordur. Nefisten vazgeçip Allah’a doğru yol almak sert ve çetindir. Allah ile beraber en zorudur.”
Cüneyd-i Bağdadi’ye yine sabırdan sorulunca şöyle dedi: “Yüzü ekşitmeden, acıyı kadeh kadeh içmektir.”
Ebu Nadra’dan rivayet edildiğine göre, Ebu Said el-Hudri şöyle demiştir:
“Resûlullah’a cihadın en faziletlisi soruldu. O da şöyle buyurdu: ‘Zalim sultan karşısında hakkı söylemektir.’”
Hürlerin kalpleri, sırların kabirleridir.