You can find Most Liked Adaları Seven Adam quotes, most liked Adaları Seven Adam book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Kimi insanların zihinlerinde çokça canlandırdıkları bir ada fantezisi vardır. Bu kurgu, genelde; toplumdan ve insan ilişkilerinden kaçışı sembolize eder. Ulaşımın kısıtlı olduğu ve insanın kendisiyle baş başa kalabileceği, kendine de yetebileceği kurgusuyla bezenmiş bir fantezidir bu. Ada fantezisi mekansal olarak genelde ekvator kuşağındadır, her
Adaları Seven Adam - D H Lawrence
Mayıs ayı okumalarım şahsım adına doyurucu ve güzel geçiyor. küçücük ama güzelce bir kitap daha bitti.
kısa, akıcı, kolay okunan bir kitap. öte yandan üzerine uzun uzun düşünülebilecek, geride iz bırakan da bir kitap.
kahramanımız dünyadan, insanlardan, kalabalıktan, kaostan sıkılır. hepimizde varolan bir gün
Doğanın güçlerini alt edemezsin cümlesi ile biten kitap beni kendine ait bir dünya yaratıp ancak diğer dünyaya gerektiğinde gidebileceğin imkânına sahip olarak kendini aramak. yazarın kahramanı kendini üçüncü adada bulmuş. Merak ediyorum insanların çoğunluğu kendini kaçıncı adada bulurdu? Ben üçüncü adasına yılın bir kaç ayında giden biri olurdum. Çünkü doğanın güçlerini yani bize verilen kodları alt edemeyiz savaşmak yerine kabullenmek ama nefes alacak alanlar açmalıyız.
Kitapta birbirinden kasvetli üç öykü bulunuyor. Bunlardan en beğendiğim kitaba ismini veren Adaları Seven Adam oldu. Kişinin kendini toplumdan soyutlama isteğini ama bunu hangi şekilde yaparsa yapsın asıl amaca ulaşılamaması çarpıcı bir şekilde anlatılıyor. Bir nevi bir kere varoluş sancısı çekmeye başlayınca bundan kurtuluş olmadığı karamsar bir dille aktarılıyor.
Bu öyküden sonra en beğendiğim ise sonuncusu yani Sallanan At Birincisi oldu. Aslında iki hikayeyi de aynı derece çok sevdim desem yeridir. Bu öykü de diğeri gibi psikolojik olarak yoğundu. Kendince maddi sıkıntılar yaşayan ama aslında bunu lüks için isteyen bir ailenin çocukları üzerinde bıraktığı etkiler anlatılıyor. Bir yandan ileride ne olacağını merak ettirse de oldukça üzücü bir hikaye.
Bu iki öykünün yanında biraz sönük kalan ikincisi ise Dokundun Bana. Sınıf farklılıklarıyla alakalı ve sonu tahmin edilebilir bir kurgusu vardı, ayrıca kitabın en kısa öyküsüydü.
İnsanlardan, hatta tüm canlılardan uzak durmaya çalışan bir adamın ruhuna iyi geleceğini düşündüğü tüm eylemleri yaptığını görüyoruz bu kitapta. Öyle ki; bu kişi bacağına sürtünen bir kediden, me'leyen bir koyundan bile nefret etmekte.. Birçok insanla çıkarları doğrultusunda bir araya gelip yine aynı şekilde yollarını ayıran ve her seferinde yalnız kalma ihtiyacı yüzünden birçok ada keşfetmek durumunda kalan biri..
Bir kameranın objektifini kapatır gibi de sonlanan bir hayat..
Bize dair çok yer var satırlarda.. Okurken kendinizi bulabileceksiniz.
