A'dan Z'ye Satranç Öğreniyoruz

W.R. Reinfeld

Featured A'dan Z'ye Satranç Öğreniyoruz Posts

You can find Featured A'dan Z'ye Satranç Öğreniyoruz books, featured A'dan Z'ye Satranç Öğreniyoruz quotes and quotes, featured A'dan Z'ye Satranç Öğreniyoruz authors, featured A'dan Z'ye Satranç Öğreniyoruz reviews and reviews on 1000Kitap.
" Satrançla ilgili olarak elde edilen en eski belgelere göre, satranç zamanımızdan 4000 yıl önce Mısır, Çin ve Mezopotamya’da oynanmıştır. Kraliçe Nefertiti’ye ait olan tabletlerde bunun kanıtını görüyoruz. "
Peki sonra ne olur? ;)
Bazı söylentilere göre de satranç “Sat-Ran-Çu” adıyla Çin’de bulunmuştur. Bazı belgeler bu söylentiyi doğrulamaktadır. İran tarihçilerinden Firdevsi’nin Şeyhnamesi’nde anlattığına göre, İran Şahı Hüsrev’in Hint yöneticileriyle birbirlerine gönderdikleri armağanlar arasında satranca ait resimler de vardır. Bazı belgeler, satrancı bir Brahman’ın bulduğunu ve Şah’a armağan ettiğini göstermektedir. Şah, buna karşılık Brahman’a “Ne istediğin varsa kabul edeceğim der. Brahman da, Şah’tan 64 kareli satranç tahtasının ilk karesine bir, ikinci karesine iki, üçüncü karesine dört, yani her kareye bir öncekinin iki katı buğday koyarak doldurmasını ister. Şah, Brahman’ın alçak gönüllülüğüne hayran kalarak isteğinin yerine getirilmesini emreder.
Reklam
Eski satrancı, günümüzün satrancından ayıran özellikler şunlardır: Vezir çapraz giderken ancak 1 hane gidebilirdi, Filde ancak 1 hane atlayarak gidebilirdi, en kuvvetli figür kale idi. Rok ve piyonun başlangıç durumundan iki kare ileri gitme kuralı yoktu. Eski satranç oyunu yavaşlığı bakımından da oldukça farklı idi. Uzağa etki eden sadece bir figür vardı “Kale.” Şahı mat etmek olağanüstü zor idi. Açılışlar da çok yavaş gelişiyordu. XV. yüzyıldan sonra Modern Satranç bugünkü halini almaya başlamıştır. Piyonla iki kare atlama, geçerken alma, rok kuralı ve piyonların son sıraya ulaştıklarında başka bir figüre dönüşmesi gibi kurallar satrancın hızlandırılması için yapılmış yeniliklerdir.
Başlığa "Bir şah olamadık." yazıp paylaşırmışım ;)
Değeri: Oyunun en önemli taşıdır bu taş yenildiği taktirde oyun biter. Sayısal değeri: Sonsuz
Usta oyuncular, oyun sonlarına doğru, ileride oluşabilecek olası hamleleri göz önüne alarak, çıkış yolları kalmadığını fark ederlerse, oyunu bırakarak, yenilgiyi kabul ederler.
Ülkemize gelince, XVI yüzyıla ait satranç üzerine yazılmış el kitaplarını kütüphanelerimizde bulabiliriz. Bunların en önemlisi Kanuni Sultan Süleyman devrinde Seferhisarlı İsmailoğlu Şaban tarafından yazılmış olandır. Bu eserde, satrancın yararları yanında tarihçesi de kaleme alınmıştır. Sultan II Ahmet’in Polonya hükümdarına gönderdiği satranç takımı da Osmanlı Hükümdarlarının bu konuya verdiği önemin bir belirtisidir.
Reklam
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.