"Babama, Anneme, Kardeşlerime ve Akrabalarıma,
Bir insanın karşılaşacağı tabii sonuç, bildiğiniz sebeplerden do layı erken karşıma çıktı. Üzüntü ve acınızı tahmin ediyorum. İleride durumumu çok daha iyi anlayacağınız inancındayım, metin olunuz. Üzüntü ve acılarınızı unutmaya çalışınız. Bütün varhğımla hepinize kucak dolusu selamlar, sevgiler!
Yazılacak çok şey var, fakat hem mümkün değil, hem de sırası değil. Candan selamlar...”
Hüseyin İnan.
MDD gibi Sosyalist Devrimde (SD) 1960'lı yılların en fazla tartışılan konularından birisiydi. Sol hareket için ayrım noktası sayılabilecek SD tartışmalarının yaşandığı süreçte TİP (Türkiye İşçi Partisi) bu anlayışı en fazla savunan ve benimseyen parti oldu.
TİP Genel Başkanı Mehmet Ali Aybar SD söyleminin telaffuz edildiği 1965 ve devamındaki yıllarda parti içinde özel bir yere ve gizli bir ağırlığa sahipti.
SD anlayışı daha fazla, o tarihlerde TIP'in yükselişinden de etkilenen CHP'yle ayrım noktalarını öne çıkarmak ihtiyacından kaynaklanıyordu. TİP sosyalist bir düzen yaratmanın umudunda, CHP ise ortanın sol tarafındaydı. Sonuç olarak, SD düşüncesini benimseyen ve savunan TİP oylarının çoğunu köylülerden alması ve işçi örgütlenmelerinden ziyade köylüler içinde örgütlenmeye önem vermesi bunun açık bir göstergesiydi.
MDD düşüncesini savunanlar gibi TIP de ülkenin sosyalist bir düzene geçmeye hazır olmadığını düşünüyor ve sosyalizme geçiş için planlamaya dayalı, ulusalcı ve demokratik bir aşamanın yaşanmasının gerekliliğini savunuyordu. Ancak arada şöyle bir fark vardı; MDD yanlıları bunu ilerici bir ordunun yapacağı darbe ile TİP ise parlamenter yoldan iktidara gelerek gerçekleştirmek taraftarıydı. Bu yüzden de darbeci zihniyeti kendisi için büyük bir engel ve tehlike olarak görüyordu.